20 Haziran 2020

Yumurta Salatası ve Lahmacun

by Evrim Onay

Babalar günü kutlu olsun…

Yemek yapmaya son derece meraklı, et yemekleri, salata ve mangal konusunda oldukça başarılıdır babam…Annemin mutfaktaki en sadık yardımcısı… Özellikle sebzelerin doğranması konusundaki yetenek ve becerisine hepimiz şapka çıkarıyoruz. Çocukluğum boyunca pek çok pazar gününü babamın bu iki spesyalitesiyle geçirdik. Çoğunlukla sabah kahvaltılarında yumurta salatası yapar, ayda bir kere de pazar öğleden sonralarında lahmacun veya pide içi hazırlar fırına koşardı. Bu tarifleri yapıp babasıyla yiyemeyecek, bugünü içinde büyük bir sızıyla geçirecek canım arkadaşlarım ve tüm dostlar, sabrınız ve dayanma gücünüz çok olsun babalarınızın ruhu şad olsun diliyorum 🙏

Yumurta salatası, kahvaltı ve brunchlarınızda her zaman tercih edebileceğiniz sağlıklı bir tarif… Ayrıca bu salata için kullandığımız toz baharatları aynı oranda fazlalaştırarak bir yumurta baharatı karışımı yapabilir, haşlanmış ve sahanda tüm yumurtalarınızda bir baharat karışımı olarak kullanabilirsiniz. Son zamanlarda ann
em bu baharat karışımına toz zencefil ve zerdeçal da ekleyerek antioksidan da eklemiş oldu. Kesinlikle tavsiye ederim.

Keyifle yapıp yemeniz dileğiyle…

Malzemeler (2-3 Kişilik)

4 adet katı haşlanmış yumurta
4-5 dal maydanoz
2 adet taze soğan
3-4 dal taze nane
2-3 dal dereotu (tercihe bağlı)
1/2 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
2-3 yemek kaşığı zeytinyağı (tercihe bağlı)
pul biber (süslemek için)

Yapılışı

Katı olarak haşladığınız ve soyduğunuz yumurtaları boylamasına ortadan ikiye kesin ve küp küp doğrayarak salata kabınıza alın. Yeşillikleri ve taze soğanı da iri olmayacak şekilde doğrayın ve yumurtalara ekleyin.

En son baharatlarını ve zeytinyağını koyun ve yumurtaları ezmemeye dikkat ederek karıştırın. Üzerine pul biber serperek servis yapın.

Güzel bir pazar günü tüm aileyi toplamak harika bir fikir 🙂 Ve tüm aileyle babamın hazırladığı içle lahmacun yaptırmak daha da bir harika… Siz de güzel bir pazar yemeği yemek istediğinizde, alın malzemelerinizi, doğrayın, karıştırın. Gönderin en yakınınızdaki fırına, pişirsinler… Derseniz ki Corona var fırına falan gidemeyiz o zaman linke tıklayın. Ve tarifteki gibi hamuru hazırlayıp daha ince ve yayvan açarak tüm pideyi evinizde yapın.

https://mutluchef.com/2012/07/10/peynirlipide/

Elbetteki fırındakinden farklı olacaktır ama eminim güzel olacaktır. Bol yeşillik ve salatayla birlikte zenginleştirip şenlendirecektir sofranızı… Herkes sever lahmacun-pide yemeyi… İçini kendiniz hazırlayacağınız için de oldukça sağlıklı ve lezzetli olacak. Bu malzemelerle 27-30 adet lahmacun çıkıyor. Pide yaptırmayı tercih edecekseniz bu sayı değişebilir. 10-12 kişi rahatlıkla doyar. Artarsa da pidelerinizi derin dondurucuda muhafaza edebilir, dilediğinizde ısıtarak lezzetinden hiç bir şey kaybetmeden yeniden yiyebilirsiniz.

Malzemeler

1 kg kıyma (tercihen dana ve kuzu kıyması karışık-orta yağlı)
10 diş sarımsak
3 büyük soğan
6-7 adet sivri biber
4 orta boy domates
1 demet maydanoz
2 yemek kaşığı biber salçası
125 gr. margarin
1 tatlı kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber
3 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
1 çay bardağı su (domateslerin suyu yeterli olmazsa)
tuz

Yapılışı

İç için kıymayı orta yağlı almanızı tavsiye ederim. Ben güzel olması için dana kıymaya biraz da kuzu kıyması katılmasını istedim (700 gr. dana kıymasına 300 gr. kuzu kıyması katıldı). Tabiki tercih tamamen sizin.

Domates, sarımsak ve soğanların kabuklarını soyun. Biberlerin çekirdeklerini çıkarın. Tüm bu malzemeleri olabildiğince ince bir şekilde doğrayın hatta kıyın. Maydanozları da kıyarak üzerlerine ekleyin.

Kıymayı ayrı bir yerde salça ve margarini ekleyerek iyice yoğurun. Baharatlarını ekleyin ve yoğurmaya devam edin. İyice yoğurulan kıymayı doğradığınız sebzelere katın ve karıştırın. Lahmacun içiniz hazır. Kıvamı köfte kadar katı olmamalı, daha gevşek olmalı ki pişerken topak topak kalmasın. Bunun için 4 büyük yaz domatesinin suyu yeterli olacaktır ancak domatesiniz susuz ise biraz su ekleyerek harcın kıvamını ayarlayabilirsiniz. Artık fırına gitme zamanı geldi.

Bol salata, maydanoz, dereotu,tere, turp ve sıkmak üzere dilimlenmiş limonlarınızla kurduğunuz sofraya fırından sıcacık gelecek lahmacunlar da eklenince muhteşem olacak göreceksiniz.

Şimdiden Afiyet Olsun 🙂

03 Haziran 2020

Alaçatı Kurabiyesi (Sakızlı Kurabiye)

by Evrim Onay

Süper 2020’nin yazı da geldi. Havalar tam geldim demese de Haziran’dayız artık… Peki ya tatil? Bu sene zor gibi… Madem biz gidemiyoruz, oralar ayağımıza gelsin istedim. Anneciğimin tarifiyle muhteşem bir Alaçatı Kurabiyesi yaptık. Bu kurabiyenin en önemli kısmı sakız aroması. Ülkemizde sakız ağacı bir tek Çeşme yarımadası, Sakız Adası ve çevresinde yetişiyor ve çoğu insanın bu kurabiyeyi ilk tattığı yer de Alaçatı çarşısının tam ortasındaki şahane fırın… Haydi yolculuğumuz başlasın o halde…

Malzemeler:

250 gr. tereyağ
1 su bardağı pudra şekeri
1 kahve fincanı ayçiçek yağı
3 yemek kaşığı mısır nişastası
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 adet damla sakızı (leblebi büyüklüğünde)
3,5-4 su bardağı un
Üstünü bulamak için ayrıca 1/2 su bardağı pudra şekeri

Yapılışı:

Bu tarifi yapmadan önce bir kaç önemli püf noktasından söz etmek istiyorum.

Tüm malzemeler oda sıcaklığında olacak.
Tuzsuz ve kaliteli bir tereyağı kullanmanızı öneririm. Kurabiyenin tadını doğrudan etkiliyor.
Damla sakızının miktarı çok önemli fazlası kurabiyenizi acı yapabilir o sebeple 2 küçük nohut veya leblebi büyüklüğünde parçayı havanda toz haline getirerek kurabiyenize ekleyin. Alternatif olarak Dr. Oetker’in damla sakızlı vanilyasından da kullanabilirsiniz. Damla sakızı macunu veya reçeliyle de yapılabilir. Ancak onda kıvam ayarlamasını un ekleyerek şeker azaltarak kendiniz yapmanız gerekecektir.

Tereyağını, pudra şekerini ayçiçek yağını, nişastayı birbirine iyice yedirene kadar karıştırın. Yavaş yavaş unu, kabartma tozunu vanilyayı ve toz haline getirilmiş sakızı ekleyerek yoğurun. Dağılmayacak ve de çok yumuşak olmayan bir hamur elde edeceksiniz. Bu aşamada hamura şekil vermek zor olacaktır o sebeple hamuru streç filme sarıp buzdolabında ortalama 1 saat bekletin.

Daha sonra cevizden biraz küçük toplar yapıp hafif üstüne bastırıp çatlatmadan yassılaştırarak yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye aralıklı olarak dizin. Bu tarifle 2 fırın tepsisi kurabiye çıkıyor. Kabartma tozu kullandığı için kurabiyeleriniz biraz genişleyecek. Birbirine yapışmaması için aralıklı dizmenizi öneririm. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında ortalama 10 dakika pişirin. Piştiğini anlamak için tabanının hafif kızarmış olması gerekecek. Pişen kurabiyelerinizi fırından çıkararak soğumaya bırakın. İyice soğuyunca pudra şekerine bulayıp servis yapabilirisiniz. Şimdiden Afiyet Olsun 🙂

Not: Ben hamurun yarısını kalın bir buzdolabı poşetine koyarak dondurucuda muhafaza ettim ve daha bir ka hafta sonra çözdürüp biraz yoğurup pişirdim. Tadında hiçbir değişiklik, sakız aromasında da bozulma olmadı. İsterseniz pişirdiğiniz kurabiyeleri de dondurucuda saklayabilirsiniz. Pişmiş kurabiyeleri saklarken dolabın kokusunun sinmemesi için kalın plastik veya silikon, ağzı sıkı kapanan bir kapta dondurmaya dikkat edin.

04 Nisan 2020

Çikokektop

by Evrim Onay

Bu tarif aslında evdeki malzemelerinize göre şekil alabilir. Malum hepimiz evdeyiz ve alışveriş imkanlarımız kısıtlı… Biz bir önceki çikolatalı kek tarifimizden kalan kekleri kullandık ve evde fındık olduğu için fındık kullanmayı tercih ettik. Siz de elinizdeki malzemeleri kullanabilirsiniz.

Çikokektop için Malzemeler:

1 paket krema
240-250 gr. çikolata
1,5- 2 bardak ufalanmış kek (bisküvi)
1/2 bardak dövülmüş fındık (ceviz)
Kırık fındık (veya fıstık, hindistan cevizi gibi malzemeler de tercih edilebilir).

Yapılışı:

Kremayı tencereye koyup kaynamamasına dikkat ederek ısıtın ve altını kapatın. Çikolataları doğrayarak kremaya ekleyin ve iyice eriyene ve homojen bir şekilde karışana kadar karıştırın. Karışıma ufalanmış kekleri (bisküvileri) ve yarım bardak dövülmüş fındık (fıstık veya ceviz) ekleyin. bulamaç haline gelene kadar karıştırın. Biraz çamur kıvamında görünecektir. Normal kıvamı budur. Daha sonra karışımı buzdolabına koyun ve yaklaşık 1 saat bekletin. Karışım sertleşecek ve elde şekil verilebilir hale gelecektir. Elinizin sıcaklığı ile erimemesi için çabuk bir şekilde yuvarlayın ve dışını dilediğiniz malzemeye bulayın. Biz kırık fındık kullandık. Siz, kakao, ceviz, fıstık, hindistan cevizi, neye isterseniz bulayabilirsiniz. Yaptığınız topları servis kabına alıp tekrar dolapta bekletip servis yapabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun :))

AFİYET OLSUN!

04 Nisan 2020

Çikolatalı (Corona) Kek

by Evrim Onay

Yaklaşık 20 gündür evdeyiz ve ilk günlerdeki şaşkınlık, endişe ve korku yerini can sıkıntısı, eğlence arayışı ve sabırsızlığa bıraktı.

Doğduğu günden beri elimden geldiğince sağlıklı beslenmesine özen gösterdiğim canım oğlum okula başlaması ile birlikte hızlı bir şekilde kilo almıştı ve bu tam bir fırsattı. Evde olduğu bu süreçte kilolarının tamamını sadece düzenli ve doğru beslenerek, hiç bir kısıtlama olmadan verdi. Elbetteki her çocuk gibi Kaan da 3 yaşına kadar tadını bilmediği şeker, çikolata ve tatlı yemeyi çok seviyor. Tatlı ihtiyacını ara öğünlerinde meyve ve ballı yoğurt ile gidermeye çalışsam da ara ara ona sevdiği tatları yapmayı yanlış bulmuyorum. Bu keki ve devamındaki çikolata toplarını birlikte yaptık.

Keyifle yapmanız ve afiyetle yemeniz dileğiyle…

Malzemeler:

3 yumurta
1 bardak toz şeker
1 bardak sıvıyağ (veya eritilmiş tereyağı)
2 bardak(elenmiş) un
1 bardak süt (200ml)
1 paket hamur kabartma tozu
200 gr. bitter çikolata
damla çikolata (üstü için)
vanilya

Yapılışı:

Fırını 160 dereceye getirip ısınmaya bırakın. Yumurtaları ve şekeri hızlı devirde yaklaşık 5 dk. kremamsı bir kıvama gelene kadar çırpın. Devamında sıvıyağı ekleyin ve çırpmaya devam edin.

Bu aşamada karıştırmak için spatula veya çırpma teli kullanın. Unu kabartma tozu ile birlikte eleyerek karışıma yavaş yavaş ekleyin.Diğer yandan Benmaride erittiğiniz çikolataya oda sıcaklığında süt ekleyin ve iyice karıştırın. Soğuk olan çikolata karışımını kek karışımına ekleyin ve spatulayla iyice karıştırın. Daha sonra kalıba (kalıplara) dökün ve üstlerini damla çikolatayla süsleyin. Biz tekli kek kağıtları kullandık ve her bir kalıba dondurma kepçesiyle birer kepçe harç koyup cupcake şeklinde pişirdik. Siz isterseniz tek bir kek kalıbına veya borcamda pişirebilirsiniz.

Kek harcını koyduktan sonra parmağıyla sıyırması için karıştırma kabını çocuğunuza vermeyi unutmayın:)

Kekinizi önceden ısıtılmış olan fırınınızda kabarıp üstü çatlayana kadar pişirin. Renginden dolayı kızardığını göremeyeceksinizdir. Her fırının pişirmesi farklı olduğu için ve her kalıpta farklı sürelerde piştiği için tam bir zamanlama vermek mümkün değil. Ortalama 20-25 dkda pişmiş hale gelecektir. Pişen keklerini soğuyunca servis yapabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.

Biz kekimizin bir kaç tanesini soğuduktan sonra pastacı kremasıyla süsleyerek cupcake haline getirdik. Siz de krem şanti veya herhangi bir pastacı kremasıyla kekinizi süsleyebilirsiniz. Kremasız olarak kekinizi buzdolabında yaklaşık 5-6 gün muhafaza edebilirsiniz.

Dolapta kremasız olarak bekleyen keklerimizin hepsini tüketmedik ve ufaladık. Kalın ve ağzı kilitli bir buzdolabı poşetine koyup yaklaşık 1 hafta sonra Çikokektop yapmak için ayırdık. Siz bunu dilediğiniz kekle yapabilirsiniz. Kek yerine bisküvi de kullanabilirsiniz. Buyrun 2. tarifimize…

ÇİKOTOPKEK

Okumaya devam et →

28 Şubat 2020

PROFİTEROL-EKLER

by Evrim Onay

PATE A CHOUX (Profiterol ve Ekler) HAMURU

Türkçede pateşu veya şu hamuru olarak bilinen ve ekler ve profiterolün en temel malzemesi olan bu hamur ilk olarak, 16 yy.’da, Fransa kralı II.Henri’nin eşinin emrindeki, İtalyan pastacı Popelini tarafından ortaya çıkartılır. Fransız tariflerinde, Italyan etkisi çok büyük rol oynadığı bilinir. Popelini bu hamuru, çok da eşit olamayan yuvarlaklar şeklinde pişirip, meyve jölesi ile doldurmuştur. Hatta bazı kaynaklarda şefin bu hamuru yağda kızartarak da yaptığı bilgisi yer almaktadır.

Malzemeler (28-30 adet profiterol için)

100 gr. tuzsuz tereyağı veya margarin
1 bardak su
1/2 çay k. tuz
1 çay k. şeker
1 bardak un
4 yumurta

Yapılışı

Margarin, su, tuz ve şeker kaynatılır. Un eklenir. Hamur en fazla 3-4 dk pişirilir. Soğuyunca 4 tane yumurta teker teker eklenerek karıştırılır. Elde edilen yapışkan hamur, krem sıkma torbasına konularak, pişirme kağıdı yerleştirimiş tepsiye aralıklarla ve aynı boyda sıkılır. Son olarak 1 yumurta ve 2-3 yemek kaşığı su karıştırılır ve sıkılan hamurların üzeri fırça yardımıyla cilalanır. 190°C’ de önceden ısıtılmış fırında üzerleri kızarıncaya kadar 20-25 dk. pişirilir.

PROFİTEROL-EKLER DOLGU KREMASI

Malzemeler

3 bardak süt
3 yemek kaşığı toz şeker
35 gram un yada mısır nişastası (2 tepeleme çorba kaşığı)
25 gram tereyağı
2 adet yumurtanın sarısı
vanilya
200 gram krem şanti
antep fıstığı

Yapılışı

Sütün 2 bardağını nişasta, şeker ve yumurta ile karıştırarak bir çeşit muhallebi pişirin. Altını kapatınca tereyağını ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın. Diğer yandan krem şantiyi soğuk 1 bardak süt ile çırpın ve soğuyan muhallebi ile karıştırın. Hazırladğınız kremayı 2 saat kadar buzdolabında bekletin. İçine fıstıkları ekleyerek profiterol toplarınızın yada pişmiş ekler hamurunuzun arasını bıçakla açarak kaşık yardımıyla doldurun.

PROFİTEROL-EKLER SOSU

Malzemeler

250 gr. bitter çikolata (ince kıyılmış)
1/3 bardak (cup) süt
3 yemek kaşığı krema
50 gr. pudra şekeri
1 yemek kaşığı tereyağı (tuzsuz)

Yapılışı:

Süt, krema ve şekeri bir tencereye koyun sürekli karıştırarak bir taşım kaynatın. Ocağın altını kapatın. Önce kıyılmış çikolatayı sonra tereyağını ekleyerek pütürsüz eriyinceye kadar iyice karıştırın.Sosu süzerek bir kaba alın ve soğuyunca dolduraduğunuz profiterol yada eklerlerin üzerine dökerek servis yapın.

13 Temmuz 2019

Mantı Makarna

by Evrim Onay

Üniversite yıllarımda, arkadaşlarımla bir araya toplandığımızda yaptığımız en pratik yemekti “Mantı Makarna”. Aslında pratik dediğime bakmayın tek başına yaparken oldukça uğraştırıcı oluyor. Hamur yoğurup açmak yerine her markette kolaylıkla bulabileceğiniz “Pipe Rigate” makarnaya mantı içi doldurarak hazırlayacağınız bu yemeği çocuklar da çok seviyor. Mantı içini hazırlarken kurutulmuş sebze de katınca besin açısından da oldukça dengeli bir yemek haline dönüştü. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler:

1 paket pipe rigate makarna

1/2 kg. orta yağlı kıyma

1 orta boy kuru soğan

3 yemek kaşığı dolusu sebze kurusu

(tercihen makarnalütfen marka sebze çeşnisi)

tuz, karabiber

Üzeri için:

1 su bardağı süzme yoğurt

2 yemek kaşığı domates salçası

1 yemek kaşığı biber salçası

1 bardak domates püresi (rendesi)

2-3 diş Sarımsak (dövülmüş)

tuz, karabiber (yarım çay kaşığı), kimyon (1 çay kaşığı)

4-5 çorba kaşığı sıvıyağ

Yapılışı:

Soğanı rendeleyin. Suyunu sıkın ve kıymaya ekleyerek yoğurun. Tuz karabiber ve sebze çeşnisini de ekleyerek tüm malzemeler birbirine karışana kadar yoğurmaya devam edin.

Hazırladığınız içle makarnaların içini doldurun. Doldururken içini tam ve sıkı bir şekilde doldurun ki haşlanırken içleri çıkmasın. 3 litre kadar kaynamış suyu ve 1 çorba kaşığı tuzu tencereye koyun. Kaynayan suya içini doldurduğunuz makarnaları atın. Hafif dişe gelene kadar pişirin.

Pişen makarnaları süzerek az sıvıyağ koyduğunuz tencereye alın ve 1-2 kez karıştırın. Mantının sosu için tencereye sıvı yağı koyun. Salçaları ekleyerek biraz kavurun. Üzerine rendelenmiş (püre) domatesi ekleyin. 3-4 çorba kaşığı su, tuz, kimyon ve karabiber ekleyin ve pişirin. Mantının yoğurdu için süzme yoğurdu biraz suyla açın ve dövülmüş sarımsak ve tuz ekleyerek karıştırın.

Pişen mantı makarnalarınızı servis tabağına alın. üzerine yoğurdunu ve sosunu dökerek servis yapın.

Afiyet Olsun

24 Ocak 2019

Kabak Tatlısı

by Evrim Onay

Uzunca bir aradan sonra herkese merhaba,

Evet belki çok ara verdim, yeniden başlamaya pek cesaretim yoktu. Bir arkadaşım “Ne kadar ara verirsen ver önemli değil, önemli olan geri dönebilmek” sözüyle bana oldukça cesaret verdi. Bu dönemde elbette mutfağımı ve yemek yapmayı bırakmış değilim, tam tersine çok fazla tarifim birikti. Gerek iş konusunda yaşadığım bitiş ve başlangıçlar, gerekse oğlumun her geçen gün büyüyor olmasının verdiği sorumlulukla bu işe zaman bulamıyor olmak içten içe beni üzse de bir gün yeniden başlayacağımı hep biliyordum. Zamanın sömürücü hızına karşı direnç göstermem gerektiğini düşünerek kış aylarını kaçırmadan ilk tarifimi yazmak istedim.

İster tahinle, ister kaymakla, ister dondurmayla ama mutlaka cevizle ikram edilen baharatlı bir Kabak Tatlısı bu…

Tatlımızın ana malzemesi bal kabağı için biraz bilgi vermem gerekirse;

Tüm dünyada Cadılar Bayramı’nın sembolü niteliğinde olan bal kabağı, aslında Amerika’nın keşfinden çok daha önce bilinen ve tüketilen bir meyvedir. 1800 yıl önce yaşamış Bergamalı ünlü hekim Galen ve 800 yıl önce yaşamış Buharalı Türk hekimi İbni Sina, bal kabağının şifa veren özelliklerini eserlerinde yazmışlardır.

Bal Kabağı, rahatlıkla heryerde bulabileceğiniz ancak seçimi son derece dikkat isteyen lifi bol bir meyvedir. Potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir gibi madensel elementler içerir. Beta karoten ve A vitamini bakımından oldukça zengin olan bu meyve bağışıklığı güçlendiren besinler arasında oldukçu önemli bir yere sahip. Çocuklarda sağlıklı kemik gelişimine katkıda bulunuyor. Türk mutfağında en yaygın kullanım şekli tatlı şeklinde olsa da dünya mutfağında çoğunlukla yemek, sos ve özellikle çorbalarda kullanılan bir malzeme… Bal kabağını seçerken dilimlerin lif lif ayrılmamış olmasına, etine tırnağınızı batırdığınızda sert olmasına dikkat edin. Lif lif ayrılmış kabaklar hem lezzetsiz olur hem de çok su bırakır. Yumuşak kabaklar çabuk dağılır ve şerbeti fazlasıyla içine çeker. Çok koyu turuncu renkli kabaklar beni her seferinde hayal kırıklığına uğratmıştır mesela. Rengine aldanmamanızı tavsiye ederim. Hatta mümkünse pazardan alın ve memnun kaldığınız tezgahı hiç bırakmayın, bir kış boyu aynı tezgahtan almaya devam edebilirsiniz.

Baharatlarla pişirilen bu tarif yine bizim mutfaktan büyük şefin tarifi… Keyifle pişirmeniz dileğiyle, şimdiden afiyet olsun…

Malzemeler:

1 kg. bal kabağı (soyulmuş ve dilimlenmiş)
1 bardak toz şeker
8-10 adet karanfil
2 adet çubuk tarçın
1 adet zencefil (kuru)
1 adet zerdeçal (kuru)
3-4 adet tane yenibahar
1 adet havlıcan
1 bardak dövülmüş ceviz

Yapılışı:

Bal kabağı kalın ve sert kabuklu olması sebebiyle soyması ve ayıklaması oldukça zor meyvedir. O sebeple marketlerde ve pazarlarda soyulmuş ve doğranmış olarak satılır. Ancak kabuğunun alt kısmındaki yeşil tabakayı genellikle üstünde bırakırlar. Tatlı yaparken bu yeşil kısımları almanızı öneririm. Aksi taktirde iç kısmı daha çabuk pişecek ve yeşil kısımları ise sert kalacaktır. Ama vitamini orda diyorsanız da soyduğunuz yeşil kısımların bir kısmını pişireceğiniz tencerenin dibine yayıp üzerelerine kabakları dizerek de yapabilirsiniz tatlınızı… Ben hem ocakta hem fırında pişirdim. Her ikisini de paylaşıyorum, tercih size kalmış…

Yeşillerini soyup yıkadığımız kabakları dilediğiniz boyut ve şekilde keserek, çok fazla küçültmeden geniş ve fazla derin olmayan bir tencereye veya derin bir fırın tepsisine dizin. Üzerine şekeri yayın ve tane baharatlarını atın. Baharatların kuru ve tane şeklinde olması önemli. Toz haline getirilmiş baharatların aromaları fazla rahatsız edici olabilir.

Şeker ve baharatlarını koyduktan sonra ağzını kapatın ve en az 3-4 saat beklemeye bırakın. Ben bir gece önceden hazırlayıp ertesi gün pişirmeyi tercih ediyorum. Şeker kabağın suyunu iyice bırakmasını sağlayacak ve böylece tatlınızın şerbetinin miktarını kontrol edebileceksiniz. İyi bir kabak çok fazla su bırakmaz. Su miktarı en fazla 2-3 cm derinliğinde olur yani en fazla kabakların yarısına kadar… Kabağınızın kalitesini buradan hemen anlayabilirsiniz. Eğer suyu çok fazlaysa mutlaka azaltın. Su azsa da su eklemeniz gerekecek.

Beklettiğiniz ve suyunu bırakmış olan kabaklarınızı ocakta orta ateşte, fırında 180 dereceye ayarladığınız önceden ısıtılmış fırına koyarak pişmeye bırakın. Ocakta pişirirken, kabağın suyu kaynar kaynamaz altını kısın ve tencerenin kapağını hafif aralık bırakarak kapatın. Tamamen kapatırsanız taşacaktır. Fırında pişirirken de ilk 10 dk. üzeri alüminyum folyo ile kapalı, daha sonra açık olarak pişirin. Kabaklar yumuşayana kadar pişirdiğiniz tatlınızı şerbetiyle birlikte servis tabağına alın ve soğumaya bırakın.

20160105_201431

Soğuyunca dövülmüş cevizi üzerine serpin. Süslemek için kaymak, veya tahin kullanabilirsiniz. Kaymak ya da tahin kullanacaksanız cevizi servis yaparken en üste serperek kullanın. Afiyet olsun 🙂

31 Mart 2016

SEBZELİ PİZZA KEK

by Evrim Onay

İşte herkese hitap eden bir tarif daha… Çocuklarınız için ara öğün, kahvaltı ve brunchlara alternatif , misafirleriniz için güzel bir ikram… Hem bol sebzeli hem peynirli hem yoğurtlu hem yumurtalı, kısaca içinde her besin grubu var… Tabi ki yine Makarna Lütfen diyorum çünkü Sevgili Tuğba Bayburtluoğlu’nun güzel markasının “sebzeli kek karışımı” var bu tarifte… Bu karışım elinizde yoksa alternatif olarak kullanacağınız herhangi bir una yine herhangi bir markette bulabileceğiniz karışık kurutulmuş sebzeyi rondoda çekerek ekleyebilir bir paket kabartma tozu ilavesiyle de kendi sebzeli kek karışımınızı kendiniz yaratabilirsiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

1 Paket sebzeli kek karışımı veya kendi yapacağınız karışım (350-400 gr. un + 3 yemek kaşığı (50 gr.) öğütülmüş kuru sebze+1 paket kabartma tozu)
2 yumurta
1 bardak yoğurt
1/2 bardak zeytinyağı (sıvıyağ)
50 gr. tereyağı (oda sıcaklığında)
250 gr. karışık peynir (kaşar, mozarella, lor, beyaz peynir vb.)
1 adet domates
susam

Yapılışı

Yumurta, yoğurt, tereyağı ve sıvı yağı pürüzsüz hale gelene kadar karıştırın. Üzerine sebzeli kek karışımını ekleyin ve iyice yoğurun. Hamurunuz poğaça hamuru kıvamında elinize yapışmayan kulak memesi yumuşaklığında bir hamur olmalıdır. Doğru kıvamı bulmak için biraz daha un ekleyebilirsiniz.

Fırını 180 dereceye ayarlayın. İyice yoğurdunuz hamuru yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine pizza inceliğinde yayın. Üzerine tercihen kaşar, mozarella, lor veya beyaz peynirden yaptığınız peynir karışımını yayın. Susam serpin. Domatesin kabuğunu soyun ve dilimleyin. Kekin üzerine belli aralıklarla dizin. Isınmış olan fırına atın ve altı ve üstü hafif kızarana kadar pişirin.

Pişirdiğiniz pizza keki dilediğiniz büyüklükte dilimleyerek ılık bir şekilde servis yapın.

Afiyet olsun 🙂

21 Ekim 2015

SONBAHAR SALATASI

by Evrim Onay

Kış yaklaşıyor. Sonbaharın sıcaklığını ve serinliğini bir arada yaşıyoruz. Bağışıklık sistemimizi yavaş yavaş kışa hazırlamak şart oldu. Hepimizin hafif hafif burun tıkanıklıklarımız başladı 🙂 En güzeli bol bol C vitamini ve antioksidan içerikli gıdalar tüketmek. İşte size çok lezzetli ve de sağlıklı bir sonbahar salatası. Tadına doyamayacaksınız…

Malzemeler

2 bardak siyez bulguru (makarnalütfen) veya buğday (yarma, iri bulgur vb.)
4 bardak su
2 bardak şalgam suyu (tercih tamamen sizin acılı veya acısız)
1 orta boy pancar
1/2 bardak kurutulmuş domates
1/2 bardak ceviz
1/2 demet taze soğan
1/2 demet maydanoz
1/2 demet roka
1/2 çay bardağı zeytinyağı
4 yemek kaşığı nar ekşisi
nar veya mısır

Yapılışı

Pancarı soyun ve küçük küpler şeklinde doğrayın. Şalgam suyunu ve suyu derin bir tencereye koyun, kaynamaya başlayınca pancarları atın ve hafif dişe gelene kadar haşlayın.Haşlanan pancarları süzerek bir kenara ayırın.

Siyez bulgurunu yıkayın ve süzün. Eğer yarma veya buğday kullanacaksanız en az 3-4 saat öncesinden ıslatarak kullanın. Pancarlardan kalan suya bulguru atın. Ara ara kontrol ederek gerekirse kaynar su ekleyerek hafif dişe gelene kadar kaynatın ve süzerek soğumaya bırakın.

Salatanız için her türlü yeşillik kullanabilirsiniz. Ben roka, maydanoz ve taze soğan kullanmayı tercih ettim. Dereotu, taze nane, fesleğen, kuzu kulağı vb. her türlü yeşillik bu salataya yakışıyor. Tercih sizin…

Yeşillikleri kısır yapar gibi doğrayın. Kurutulmuş domatesleri küçük küpler halinde doğrayın. Ben burada yarı kurutulmuş domates kullandım. Siz tam kurutulmuş olanını kullanacaksanız mutlaka sıcak suda bekletip biraz yumuşatın ve öyle doğrayın.

Tüm malzemeleri soğuyan bulgurla karıştırın ve üzerine tercihinize göre ayıklanmış nar veya mısır ekleyin. Zeytinyağı ve nar ekşisini karıştırın ve salatanın üzerine gezdirerek karıştırın. Şalgam suyu yeterince tuzlu olduğundan ekstra tuz dökmeye gerek olmadığını düşünüyorum ama yinede zeytinyağını ve tuzunu tadına bakarak kendinize göre ayarlayabilirisiniz. Ayrıca salatanıza biraz protein eklemek isterseniz, ton balığı veya haşlanmış tavuk eti ile çeşitlendirmenizi tavsiye ederim.

Sağlık ve Afiyet Olsun 🙂

19 Ağustos 2015

FISTIKLI YAŞ PASTA

by Evrim Onay

Herkese sağlıklı pasta yaparım daaa Kaan için yapmam mı? Yaparım elbet :)) Yaptım daa… Biraz araştırdım, şekere alternatif daha sağlıklı, ama yoğun kıvamlı ne bulabilirim diye. Hurmanın püre haline getirilip fabrika ortamında kaynatılmasıyla yapılan, katkısız bir marmelat keşfettim. Önceleri söz etmiştim. Hurma özü, hurma suyu zaten kullandığımız şeylerdi de hurma marmelatını yeni keşfettim. Keşfeder keşfetmez Kaana yaptığım tüm kek ve kurabiyelerde kullanmaya başladım. Sizlerde bu markayı ve marmelatını aktarlarda ve marketlerde kolayca bulabilirsiniz. Eşi diabet olan çok değerli bir öğretmenim, “Bu tarifi heyecanla bekliyorum, eşime yapacağım” dedi ama ben biraz araştırdım. Hurma şekeri yani meyve şekeri (fruktoz) rafine olmadığı için doğal bir şeker. Bu sebeple beyaz şekerden çok çok daha sağlıklı… Ancak şeker hastaları için ne yazık ki beyaz şeker gibi pek tavsiye edilmiyor. Ama öğretmenime söz verdim en kısa zamanda diabetliler için bir pasta tarifi denemesi yapıp sizlerle paylaşacağım. Bu sebeple tarifimiz önce çocuklar sonra tatlıdan ve sağlığından vazgeçmek istemeyenler için 🙂

Keyifle yemeniz dileğiyle…

Malzemeler

Yoğun Bitter Kreması için;

1/2 bardak hurma marmelatı (alternatif olarak kuru kayısı püresi ve keçiboynuzu kreması kullanılabilir)
1/3 bardak kakao

Hafif Sütlü Krema İçin;

1/2 bardak hurma marmelatı (alternatif olarak kuru kayısı püresi ve keçiboynuzu kreması kullanılabilir)
1/4 bardak kakao
1/2 bardak irmikli muhallebi (1 bardak süt 1 tepeleme çorba kaşığı irmik ve 1 tatlı kaşığı tereyağ, vanilya )

Pandispanya için;

2 yumurta
1/2 bardak süt ( devam sütü)
3-4 tepeleme çorba kaşığı hurma marmelatı (alternatif olarak kuru kayısı püresi ve keçiboynuzu kreması kullanılabilir)
1 bardak un
3 tepeleme çorba kaşığı kakao (bitter tat sevenler için)
1 paket kabartma tozu
150 gr. tereyağ
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tutam tuz

Yapılışı

Pastanızın yapımına önce pandispanyasıyla başlayın. Kekinizin tam kıvamında pişmesini ve eşit kabarmasını istiyorsanız tüm malzemelerin oda sıcaklığında olmasına özen gösterin. Fırınınızı 140 dereceye ayarlayın. Kek kalıbınızı yağlayın ve bir kenara ayırın. Çırpma kabına tereyağını ve hurma marmelatını koyun ve yüksek devirde çırpın. Sütü ekleyerek karıştırın. Bu aşamadan itibaren çırpma teli ve spatulayla kekinizi karıştırmaya devam edin. Un, kakao ve kabartma tozunu elekten geçirin ve karışıma ekleyin. Ayrı bir kapta 2 yumurtayı yaklaşık 5 dk. yüksek devirde mikserle çırpın. İyiyce kabarık beyaz bir köpük halini alacaktır. Çırpılmış yumurtayı da diğer malzemelere ekleyin ve tercihen bir spatula yardımıyla havalandırarak kabarıklığını fazla söndürmeden karıştırın. Kek karışımını kalıba dökerek fırına koyun ve ortasının çökmemesi için ilk 15 dk hiç kapağını açmamaya dikkat edin. Ben kalıp olarak 30cm. lik baton bir kalıp kullandım. Kaan için baton kalıpta kek pişirmek daha pratik oluyor. Siz pastanız için yuvarlark ve kelepçeli bir kalıp tercih edebilirsiniz.

Kekiniz pişince tercihen bir fırın telinin üzerinde soğumaya bırakın. Bu keki kremasız kakaolu bir kek olarak da yapıp yiyebilirsiniz. Alternatif olarak içine dövülmüş fındık, badem veya ceviz katabilirsiniz. Ayrıca keki kalıba dökmeden önce mutlaka tadına bakın. Herkesin damak tadı farklı olduğundan koyduğumuz marmelat oranı az, kek şekersiz gibi gelebilir. Bu durumda kakao yerine yine 3 tepeleme çorba kaşığı un koyabilir veya şeker olarak kullandığınız malzeme her neyse (hurma, kayısı, keçiboynuzu püresi) onu artırabilirsiniz

Pastanızın kremasına gelince; ilk yapışımda sadece kakao ve hurma marmelatı kullanarak yaptığım bitter kremasını kullandım. Yoğun bir bitter tat olduğu için Kaan ilk tadına baktığında alışkın olmadığından fazla beğenmedi. O sebeple onun için ikinci bir krema denemesi yaptım. Bu defa kremasının kakaosunu 1/4 bardak ölçüsüne indirdim ve acılığını alması için sadece irmik ve sütle pişirdiğim yoğun muhallebiden yarım bardak ekledim. Tadı tam Kaana göre oldu ve bayıla bayıla yedi. Bu sebeple tercihi size bırakıyorum. Dilediğiniz kremayı tercih edebilirsiniz.

Yoğun Bitter Krema için; 1/2 bardak krema ve 1/3 bardak kakaoyu iyice karıştırın ve dilimlediğiniz keklerin arasına ve üstüne sürün.

Hafif sütlü krema için; 1 bardak süte (tercihen devam sütü) 1 tepeleme çorba kaşığı irmiği ekleyin ve karıştırarak pişirin. Kaynamaya başlayınca 1 tatlı kaşığı tereyağını ve vanilyayı ekleyerek altını kapatın. İyice karıştırın ve soğumaya bırakın. Diğer yandan 1/4 bardak kakaoya 1/2 bardak hurma marmelatını yedirerek karıştırın. Soğuyan muhallebiyi bu karışıma ekleyin ve hazırladığınız krema ile kekininizin arasını ve üstünü kaplayın.

Bu arada pastanızın arasını ve üstünü dilediğiniz malzeme ile süsleyebilirsiniz. Ben bu pasta için antep fıstığını tercih ettim. Ayrıca fındık, ceviz ve taze meyveleri de (muz, çilek vb.) denedim. Hepsini tavsiye ederim.

Afiyet Olsun 🙂

09 Ağustos 2015

KABAK ÇİÇEĞİ DOLMASI

by Evrim Onay

Hatırı sayılır bir aradan sonra benim için oldukça hatırı sayılır bir lezzetle yeniden başlamak istedim. Yaz aylarının en sevdiğim zeytinyağlılarından birisi Kabak Çiçeği Dolması… Ege Bölgesi ve Girit Mutfağına ait olan bu yemeği yapması aslında oldukça kolay… Çok hassas bir malzeme olan kabak çiçeklerini artık marketlerde ve pazarlarda da günlük ve taze olarak bulabiliyoruz. Ancak toplanır toplanmaz yumuşamaya başlayan bu çiçeklerin en kısa zamanda doldurulup pişirilmesi gerekiyor. Aldıktan sonra fazla vakit kaybetmemenizi öneririm. Ben yine buharda pişirdim. Size de tavsiye ederim. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

300. gr. Kabak Çiçeği
2 orta boy Kuru Soğan
1 orta boy Domates
2 su bardağı Pirinç
1/2 demet maydanoz
1-2 dal tale nane
1,5 su bardağı su
3 yemek kaşığı dolmalık fıstık
1 tatlı kaşığı yenibahar
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1,5 su bardağı zeytinyağı

Yapılışı

Kabak çiçeklerinin içini ufak bir kaşık yardımıyla nazikçe temizleyin. Dışındaki taç yapraklarını kesin ve su dolu bir kabın içine atın.

Tavaya 1 bardak zeytinyağı koyun ve dolmalık fıstıkları hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Soğanları ince ince doğrayın ve fıstıklara ekleyin. Kısık ateşte yaklaşık 20 dakika kadar kavurun. Domatesi rendeleyin. Rendelenmiş domatesleri soğanlara ekleyin. Tuz, şeker ve tüm baharatları ekleyin. Pirinci yıkayın, süzün ve soğanlara ekleyin. 1,5 bardak sıcak su koyun ve kısık ateşte, suyunu çekene kadar pişirin.

Bu sırada maydanozu ve naneyi ince ince kıyın ve pişmiş olan içe ekleyerek karıştırın. Kabak çiçeklerini sudan alarak az akan nazikçe yıkayın ve kurulayın. Küçük bir kaşık yardımıyla kabak çiçeklerini hazırladığınız içle doldurun.

Çiçeklerin kenarlarını patlatmadan içlerini çok fazla doldurmamaya ve uçlarının kapanmasına izin verecek kadar boşluk bırakmaya özen gösterin. Doldurduğunuz kabak çiçeklerini buhar sepetine sıkıca dizin.

Buhar sepetini kaynamış su koyduğunuz bir tencereye suyla temas etmeyecek şekilde yerleştirin ve kapağını açmadan yaklaşık 25-30 dk. kadar pişirin. Buharda pişirmek istemezseniz, yayvan bir tencerenin dibine maydanoz saplarını sıra sıra dizin ve dolamalarınızı üstlerine yerleştirin. Dolmaların yarısına gelecek kadar sıcak su ekleyin ve kısık ateşte, yaklaşık 20 dakika kadar pişirin. Pişen kabak çiçeklerinizi servis tabağına alın ve soğuyunca üstlerini süsleyin.

AFİYET OLSUN 🙂

03 Şubat 2015

İRMİK HELVASI

by Evrim Onay

Canımdan öte dediğiniz insanlar vardır hayatınızda… Anneniz mesela veya evladınız, kocanız, dostlarınız… Herkesin farklıdır elbet listesi… Benim listemin en baş kahramanını yitireli, ailemizin en büyük gurusu canımın canı anneannem gideli tam tamına 16 yıl oldu. O benim çocukluğumun kahramanı, karakterimin, terbiyemin mimarı, annem kadar annem olanım, hepimize el veren, hayatımdaki en büyük iz ve şans, bilgem, gurmem, şifacım, sihir ellim, koca yüreklim, okuma aşkıyla örnek olanım, son nefesine kadar okuyanım, temizim, misim, pakım, pamuğum, doyamadığım, 16 senedir boğazımda yumruğum… Biliyorum ki yüreğimden sevgin, kulağımdan nasihatlerin, damağımda bıraktığın tatlar, öğretilerin, hayatımdaki izlerin ve özlemin ölene kadar silinmeyecek. “Keşke sen de görseydin” diyerek yaşadığım onca mutluluğun en anlamlılarından biri de bıraktığın tariflerin canlandığı bu blog… Işıklar içinde uyu canım Anneannem…

Onun anısına yapıp dağıttığımız helva tarifimizi sizinle paylaşmak istedim bugün… Hemen hemen tüm mevlitlerde ve cenaze evlerinde yapılması gelenekselleşen irmik helvası malzeme listesi az olmasına ramen yapımı oldukça sabır isteyen ve zaman alan bir tatlı… Ayrıca bu imajına ramen zaman içinde pek çok restoran menüsünün de vazgeçilmez tatlısı halini almış 🙂 Mevlitlerde ritüele göre; helvanın kavrulma aşamasında isteyen herkes sırayla helvayı karıştırır ve duasını eder. Pişen helva herkese dağıtılır. Ayrıca helvayı yiyen de dua eder. Gelenek ve göreneklerimize göre sadece ölüm değil doğum, askere uğurlama, hac dönüşü, okula başlayan çocuklar için, yeni bir ev sahibi olma, adak gibi sebeplerle pek çok çeşiti olan helvalardan biri yapılır ve eşe dosta dağıtılır.

Siz hangi sebeple yapacak olursanız olun, bu tarifle yapacağınız helvayı çok seveceğinizden eminim. İçine gizleyeceğiniz bir top dondurmayla oldukça şık tatlı haline dönüştürebileceğiniz bu helvayı hep keyifle pişirmeniz ve ağız tadıyla yemeniz dileğiyle…

Malzemeler

500 gr. irmik
250 gr. tereyağ
500 gr. şeker
1 litre su
1 bardak (cup) çiğ antep fıstığı veya dolmalık fıstık
1/4 bardak (cup) ayçiçek yağı

Süslemek İçin

1 yemek kaşığı toz antep fıstığı (isteğe bağlı)
tarçın (isteğe bağlı)

Yapılışı

Tavaya ayçiçekyağını koyun. Fıstıkları ekleyerek renkleri parlayıp hafif pembeleşene kadar kavurun ve havlu kağıdın üzerine çıkararak yağını çektirin ve bir kenara ayırın.

Helva için biz anneannemden yadigar bakır bir tencere kullandık. Siz dilediğiniz tipte tencerede pişirebilirsiniz. Tencereye irmiği koyun. Üzerine tereyağını ekleyin. Sürekli karıştırarak irmikler pembeleşene kadar kavurun. Tereyağının yanmaması ve irmiğin kararmaması için helvanın kısık ateşte kavrulması çok önemli… Bu sebeple bu süreç ortalama en az 1 saat kadar sürebilir. İrmik iyi kavrulursa helvanız ağızda dağılır ve lezzeti az kavrulmuşa göre oldukça farklı olur. Az kavrulmuş irmik helvası daha hamurumsu ve yapışkan kıvamda (lapa) olur. Basit gibi görünen ama oldukça sabır ve kol gücü isteyen bir tatlıdır.

İrmikler kavrulurken diğer yandan 1 litre suya 500 gr. şekeri ekleyin ve şeker eriyene kadar iyice karıştırın.

İrmikler yeterince pembeleştiğinde ki fotoğrafta renk değişimini rahatlıkla göreceksiniz, koyu sarı bir renk alacaktır.

Yeterince kavrulan irmiklerin üzerine hazırlamış olduğunuz şekerli suyu karıştırarak dikkatlice dökün. İrmikler şerbeti iyice çekip göz göz olunca helvanın altını kapatın ve servis tabağına alın. Üzerini kavrulmuş ve toz fıstık veya tarçınla süsleyerek servis yapın. Dilerseniz fıstıkları içine karıştırabilir, helvanızı dondurmayla da servis yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

03 Aralık 2014

KAAN’IN MENÜSÜ 2 (ÇORBA TARİFLERİ)

by Evrim Onay

Daha önce birinci bölümünü vermiş olduğum Kaan’ın Menüsü’ne çorba tarifleriyle devam etmek istedim. Hem artık kendini iyice hissetirmeye başlayan kış mevsiminde de oldukça işe yarayacağını düşünüyorum. Bu tarifleri yalnız çocuklarınız için değil kendiniz için de yapıp severek yiyeceğinizden eminim. Şimdiden afiyet olsun 🙂

Tariflere ilk olarak Kaan’ın tüm çorba ve yemeklerinde kullandığım et suyu ile başlamam gerektiğini düşündüm. Biliyorsunuz uzmanlar bebeklerimize ve çocuklarımıza hem B vitamini hem de demir açısından oldukça zengin olan kırmızı et yedirmemizi tavsiye ediyorlar. Bu sebeple ben de kırmızı et kullanmayı tercih ettim. Siz aynı yöntemle tavuk veya hindi etini de tercih edebilirsiniz.

ET (KEMİK) SUYU

Malzemeler

1 kg. kemikli dana veya kuzu eti (5-6 adet kuzu incik veya gerdan)
2 dal kereviz sapı
Yarım demet maydanoz sapı
1 adet büyük boy kuru soğan
2 adet havuç
1 büyük boy patates
1 büyük boy tatlı patates (isteğe bağlı)
1 tutam tuz
su

Yapılışı

Eğer siz de benim gibi incik kullanmayı tercih ederseniz, incikleri kasabınızdan alırken ortadan ikiye böldürün. Böylece haşlarken iliklerinin suya daha rahat karışmasını sağlamış olacaksınız. Ayrıca ben düdüklü tencere kullanmayı tercih ettim. Siz normal bir tencerede daha uzun sürede pişirebilirsiniz. Öncelikle sebzelerinizi soyun. Soğan, patates ve havuçları 4 veya 5 parçaya bölün. Kereviz sapının aroması oldukça kuvvetlidir bu sebeple baskın olmaması için çok fazla kullanmamaya dikkat edin. Bu miktarda et için 5-6 cm.uzunlukta doğranmış en fazla 7-8 parça kereviz sapı yeterli olacaktır. Etlerinizi yıkayın ve düdüklü tencerenize yerleştirin.

Üzerine önce kereviz sapı, maydanoz sapı ve tuzu ekleyerek üzerini örtecek kadar su koyun ve 20 dk. kadar pişirin. Maydanoz saplarını çıkararak diğer sebzeleri tencereye ekleyin ve 20 dk. daha pişirin.

Normal tencerede yapacak olursanız pişme süreleri daha uzun olmalıdır. Pişen et ve sebzelerinizi süzgeç yardımıyla süzerek suyundan ayırın. Elde ettiğiniz bu sebzeli et suyunu tüm çorba, pilav ve yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Et suyunu muhafaza etmek için ben cam kavanoz ve buz kalıpları kullanıyorum. Siz de et ve sebze sularınızı buz kalıplarına dökerek küçük küpler halinde veya kavanoza koyarak (patlamaması için çok fazla doldurmamaya dikkat edin) derin dondurucuda 6 ay süreyle saklayabilirsiniz.

Diğer yandan ayırdığınız haşlanmış etleri kemiklerinden ayırarak didikleyip yine çorbalarınızda kullanabilirsiniz. Sebzeleri ise püre yaparak değerlendirebilirsiniz. Bunun için; sebzeleri et suyundan süzerek ayırdıktan sonra blender veya ezici yardımıyla püre haline getirin ve süzgeçten geçirin. Böylece içinde sebze tanesi ve kemik parçası kalmışsa ayıklamış olacaksınız. Püreye 1 tatlı kaşığı tereyağı ekleyin ve karıştırın. Didiklediğiniz etle birlikte servis yapın. Çocuğunuzun diş durumuna göre etleri dilediğiniz küçüklükte parçalayabilirsiniz.

SEBZE ÇORBASI

Sera ve suni yetiştirme yöntemleri ile artık hemen hemen tüm sebze ve meyveleri yaz-kış bulabiliyoruz. Yine uzmanların özellikle vurguladığı sağlıklı beslenmenin en önemli kurallarından biri de sebze ve meyveleri mevsimine göre tüketmek. Öncelikle hem hatırlatmak hem de kış ve yaz sebzeleri çorbasının tarifinde kullanabilmeniz için, mevsimine göre tüketebileceğimiz sebzelerin listelerini sizlerle paylaşmak istedim.

sonbahar-kış sebzeleri
pırasa, pazı, kereviz, lahana, karnabahar, ıspanak, havuç, pancar, bakla, brokoli, yer elması, karalahana, turp vb.

ilkbahar-yaz sebzeleri
patlıcan, dolmalık biber, bamya, taze fasulye, bakla, enginar, domates, biber, kabak, bezelye, barbunya, semizotu, mısır, börülce vb.

KIŞ SEBZELERİ ÇORBASI

Malzemeler

1 adet küçük boy kırmızı pancar
5-6 adet brokoli
1 adet küçük boy kereviz
2 adet orta boy kuru soğan
1 büyük havuç
1 büyük patates
1 adet pırasa
1 adet kırmızı biber
2 diş sarımsak
et suyu
tuz
kimyon
1 yemek kaşığı tereyağı
1/2 bardak pirinç veya bulgur
1 yemek kaşığı karışık kurutulmuş sebze (isteğe bağlı)
Kuru nane

Yapılışı

Tarifte verdiğim sebzelerin çeşitlerini mevsime ve kendinize göre değiştirebilirsiniz. Kereviz yerine enginar veya kuşkonmaz,brokoli yerine karnıbahar veya ıspanak da kullanabilirsiniz. Sebzelerin hepsini soyun ve iri parçalar halinde doğrayın ve tencere veya düdüklü tencerenize yerleştirin. Sebzelerin hem tadını hem de vitaminini perçinlemek için ben 1 yemek kaşığı kadar canım MakarnaLütfen‘in muhteşem sebze kurularından eklemeyi tercih ettim. Elbetteki bu tercihe bağlı siz eklemeyebilirsiniz.

Sebzelerinize tuz, 1 tatlı kaşığı kimyon ve pirinci ekleyerek üzerini 2 parmak geçecek kadar et suyu koyun ve pişirin. Brokoli, karnabahar gibi sebzeler bebeğinize gaz yapabilir o sebeple kimyonu eklemenizi tavsiye ederim. Düdüklü tencerede 20-25 dakikalık süre yeterli oluyor. Bu süre normal tencerede 40-50 dk. kadar olacaktır.

Pişen sebzelerinize sıcakken nane, ve tereyağını ekleyerek karıştırın ve blender veya ezici ile püre haline getirin. Çorbanızın kıvamı koyu olursa biraz kaynar su veya et suyuyla açabilirsiniz.

Yaptığınız çorbanın çocuğunuzun yiyeceği kadar olan kısmını konserveleme ve dondurma yöntemleri ile daha uzun süre muhafaza edebilirsiniz. Ben bizim yediklerimizi yemeye başlayana kadar Kaan’a her hafta 2 veya 3 çeşit çorba yapıp konserveleme yöntemiyle 5-6 adet kavanozda buzdolabında sakladım ve böylece hergün yemek pişirmek zorunda kalmadım. Bu yöntemlerle bebeğinizin taze ve güvenilir öğünü her zaman buzdolabında hazır oluyor ve bu da sizi çok rahatlatıyor. Konserveleme için; yaptığınız çorbayı sıcakken daha önceden dezanfekte edip kuruttuğunuz küçük boy cam kavanozlara doldurun ve kapaklarını (daha önce kullanılmamış olmalı) kapatarak ters çevirin ve soğumaya bırakın. Soğuyunca düz çevirip buzdolabına koyun. Çorbaların içinde et suyu olduğu için mutlaka buzdolabında ve en fazla 10 gün kadar saklayın.

YAZ SEBZELERİ ÇORBASI

Malzemeler

250-300 gr. taze fasülye
2-3 adet kabak
2 adet orta boy kuru soğan
1 büyük havuç
1 büyük patates
2 diş sarımsak
2 büyük domates rendesi (9. aydan itibaren)
1 adet kırmızı biber veya tatlı yeşil biber
et suyu
tuz
1 yemek kaşığı tereyağı
Dereotu veya Kuru nane (isteğe bağlı)

Yapılışı

Tıpkı kış sebzeleri çorbasında olduğu gibi bu çorbada da alternatif olarak bamya, bezelye, börülce ve semizotu gibi farklı sebzeler de kullanabilirsiniz. Bebekler için uzmanların önermediği sebzeler arasında yer alan patlıcan ve baklayı 2 yaşına kadar kullanmayın. 9. aydan itibaren domates de ekleyebilirsiniz.

Çorbanın yapımı kış sebzeleri çorbasıyla aynı. Sebzelerin hepsini soyun ve iri parçalar halinde doğrayın ve tencere veya düdüklü tencerenize yerleştirin. Domates kullanacaksanız rendeleyin ve ekleyin. Sebzelerin üzerini 2 parmak geçecek kadar et suyu koyun. Tuzunu ve 1 tatlı kaşığı kimyon atın ve pişirin. Pişen sebzelerinizi blender veya ezici ile püre haline getirin ve sıcakken nane, ve tereyağını ekleyerek karıştırın. Çorbanızın kıvamı koyu olursa biraz kaynar su veya et suyuyla açabilirsiniz. Yaptığınız çorbayı yine konserveleme ve dondurma yöntemleri ile daha uzun süre muhafaza edebilirsiniz. Çorbaların içinde et suyu olduğu için soğuduktan sonra mutlaka buzdolabında saklayın.

SÜTLÜ KABAK ÇORBASI

Malzemeler

1 kg. kabak
1/2 çay bardağı sıvıyağ
2 adet havuç
1 diş sarımsak
2 orta boy soğan
1 bardak süt
1 yemek kaşığı un
1 lt. et suyu
kaynamış su
1 tatlı kaşığı tereyağ
tuz,karabiber, kuru nane, maydanoz veya dereotu

Yapılışı

Kabakların ve havuçların kabuklarını soyun ve rendeleyin. Soğanları ve sarımsağı küçük küçük doğrayın. Tencereye sıvıyağı koyun ve sebzeleri biraz soteleyin.

Sotelenen sebzelerin üzerine et suyunu ekleyin ve pişirin. Sebzeler iyice pişince blenderdan geçirin. Bir kaseye unu koyun. Üzerine sütü azar azar ekleyerek topaklanmadan karıştırın.

IMG_5181_2 IMG_5182_2 IMG_5183_2

Bu karışıma çorbadan bir kaç kaşık ekleyerek karıştırın ve ılımasını sağlayın. Daha sonra tüm karışımı yavaş yavaş çorbaya yedirerek karıştırın. Bu şekilde biraz kaynattıktan sonra tereyağı ve kuru naneyi ekleyerek karıştırın. Çorbanızın kıvamı koyu olursa biraz kaynamış su ekleyerek açın. Kuru nane yerine taze veya kuru olarak tercih edeceğiniz dereotu veya maydanoz da kullanabilirsiniz. Aynı teknikle kabak yerine bezelye ve brokoli çorbası da yapabilirsiniz.

Tüm bu tariflere ek olarak çorbalar bölümünde bulununan çorbalara da göz atmanızı tavsiye ederim .

Afiyet Olsun 🙂

MERCİMEK ÇORBASI

KARMAN ÇORBA

DOMATESLİ PİRİNÇ ÇORBASI

YAYLA (YOĞURT) ÇORBASI

24 Eylül 2014

KIŞLIK MENEMEN

by Evrim Onay

Kış kendini göstermeye başladı. Yaza özel sebze ve meyveler de yerlerini kış sebzelerine bırakmaya hazırlanıyor. O güzel yaz domateslerini kaçırmadan yazımı yetiştirmek için çok çaba sarfettim. Ucundan da olsa yakaladığıma inanıyorum. Bu sene oldukça fazla yaptım bu menemen harçlarından çünkü Kaan’ın en sevdiği yemeklerden bir tanesi menemen… Hiç itirazsız ağzını kocaman açarak yedikçe ben de onu doyurmuş olmanın verdiği hazzı yaşıyorum. Bilenler bilir, zor yemek yiyen çocukların ebeveynleri daha iyi anlar bu hazzı…

Bildiğiniz gibi Menemen, yumurta, biber, domates ve isteğe bağlı olarak soğan kullanılarak yapılan bir Türk Yemeği… Başlı başına bir öğün olabilecek kadar besleyici ve doyurucu olan menemen daha çok kahvaltı menülerinin en çok tercih edilen yemeği olarak çıkıyor karşımıza… Ben de bu sene kış hazırlıklarında hem bizim hem de oğlum için menemen harcı yaptım. Aslında bu yalnızca bir menemen harcı değil aynı zamanda makarna, bulgur pilavı ve yemeklerde de kullanabileceğiniz harika bir sos ve çeşni oldu. Sizlerin de beğenmeniz, keyifle yapıp kış boyu yiyebilmeniz dileğiyle…

Malzemeler (ortalama 3000 ml harç için)

5 kg domates
500 gr. biber (300 gr. yeşil biber 3-4 adet kırmızı biber)
1 su bardağı zeytinyağı
2 yemek kaşığı kaya tuzu

Soğanlı Menemen Harcı için ayrıca;

1 demet taze soğan (isteğe bağlı) veya 5-6 adet orta boy kuru soğan
3 yemek kaşığı kurutulmuş biber karışımı (makarnalütfen) – (isteğe bağlı)

Yapılışı

Kışlık menemen harcını yapmadan önce kullanacağınız cam kavanoz ve kullanılmamış kapakları güzelce yıkayarak işe başlayın. Yıkanmış olan kavanoz ve kapaklarınızı kaynamış suya koyarak yaklaşık 5-10 dk. kadar dezanfekte edin ve kurumaya bırakın. Yapacağınız harcı koyacağınız kavanozların ve kapaklarının kuru ve temiz olması dayanıklılık ve hijyen açısından çok önemli… Ben bizim için 600 ml. kavanozları Kaan içinse 210 ml. kavanozları tercih ettim. Açtıktan sonra kalanını buzdolabında yaklaşık 1 hafta rahatlıkla muhafaza edebileceğiniz bu harç için kişi sayınıza göre dilediğiniz büyüklükte kavanoz tercih edebilirsiniz.

Harcın yapımına gelince; Ben harcım için Ankara’lı olmanın verdiği ayrıcalıkla Ayaş domatesi kullanmayı tercih ettim. Ekim ayının ortasına kadar rahatlıkla bulabileceğiniz bu domates türü bence bize verilmiş en güzel ayrıcalıklardan bir tanesi 🙂 Bunun dışında da her türlü lezzetli domates tercih edilebilir elbette… Biberin cinsini de yine size bırakıyorum. Tercihinize göre acı veya tatlı sivri biber, kıl biber ve kırmızı biber dilediğinizi kullanabilirsiniz. Ben hem kıl biber hem de kırmızı biberi birarada kullandım. Ayrıca menemen harcını soğanlı veya soğansız olarak iki çeşit hazırladım. Soğanlı yapmak isterseniz de, benim gibi taze soğan veya kuru soğan tercih edebilirsiniz.

Soğansız olan harç için ;

Biberleri yıkayıp kurulayın ve ince halkalar şeklinde doğrayın.Büyükçe bir tavaya alın üzerine zeytinyağını koyun ve hafif kızarana kadar ara ara karıştırarak pişirin. Biberleri alacak genişlikte tavanız yoksa, 3-4 seferde pişirebilirsiniz. Pişmiş olan biberleri yağıyla birlikte bir kenara ayırın.

Domatesleri yıkayın ve kabuklarını kolay soymak için kaynar suyun içinde 4-5 dk. bekletin. Kolayca kabuklarının soyulduğunu göreceksiniz. Kabuklarını soyulan domatesleri küp küp doğrayın ve 3-4 yemek kaşığı kaya tuzu ve tıpkı kışlık domates konservesi hazırlar gibi bir tencerede köpükleri gidip parlak bir renk alana kadar kaynatın.

Kenara ayırdığınız biberleri yağıyla birlikte kaynattığınız domateslere ekleyin ve karıştırın. Bir kaç dakika domatesle birlikte kaynattıktan sonra domatesli biberli harcınızı hazırlamış olduğunuz kavanozlara doldurun ve kapaklarını sıkıca kapatarak ters çevirin ve soğumaya bırakın. Soğuyan menemen harçlarınızı düz çevirerek ışık almayan normal sıcaklıkta bir dolapta bir kış boyu saklayabilirsiniz.

Soğanlı olan menemen harcı için ise;

Domatesleri ve biberleri yine aynı şekilde doğrayın. Biberleri pişirerek bir kenara ayırın. Domatesleri kaynatın. Ayrı bir tavada tercihinize göre küçük küp şeklinde veya ince yarım ay şeklinde doğradığınız kuru soğanları veya halka şeklinde doğradığınız taze soğanları zeytinyağında kavurun. Kenara ayırdığınız biberlerle birlikte soğanları da yağlarıyla birlikte birleştirin. Dilerseniz bu aşamada lezzetini kuvvetlendirmek için 3 yemek kaşığı kadar kurutulmuş biber karışımı ekleyebilirsiniz.

Soğan ve biber karışımını kaynayan domateslere ekleyin ve karıştırın. Bir kaç dakika kaynattıktan sonra menemen harcınızı kavanozlara doldurun. Kapaklarını sıkıca kapatarak ters çevirin ve soğumaya bırakın. Soğuyan kavanozları düz çevirerek, ışık almayan normal sıcaklıktaki bir dolapta bir kış boyu saklayabilirsiniz.

Yaptığınız harçla menemen yapmak için kavanozu açıp tavaya boşaltın, içinde yağ olduğu için ekstra yağ eklemenize gerek yok ama dilerseniz bir parça tereyağı ekleyebilirsiniz. Isınan harcın üstüne dilediğiniz miktarda yumurta kırıp karıştırarak pişirin. Karabiberle süsleyerek servis yapın.

Şimdiden Afiyet Olsun 🙂

11 Ağustos 2014

KAAN’IN MENÜSÜ 1 (Kahvaltı ve Ara Öğün)

by Evrim Onay

Çocuk sahibi olmak çok büyük sorumluluk derler ya hep, meğer Kaan olana kadar büyük sözcüğünü bilmiyormuşum ben… Bu büyük sorumluluğun en önemli noktalarından biri de beslenme… Düşünsenize bir insanın ömrü boyunca sürdüreceği beslenme alışkanlığı ve damak tadına şekil veriyor, bunun tohumlarını atıyor ve sonunda da ne ekerseniz onu biçiyorsunuz. Terzi kendi söküğünü dikemez misali o fırtınalar estirdiğimiz mutfak Kaan’ın ek gıdaya geçişi ile birlikte bir sorun yumağı haline geldi 🙂 Hem çok kapsamlı hem de basit olmalıydı yaptıklarımız ki kısa zamanda etkili sonuçlar çıkarabilelim. Hazır yemekten çook uzakta herşeyini kendimiz yapmaya çalıştık. Dolayısıyla bizim mutfak çok meşgul ve çoğunlukla Kaan’la meşgul bu aralar 🙂 Çok sevdiğim bloğumdan ve sizlerden ayrı kalışımın sebebi biraz da bu… Yaptıklarımızı sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyordum ne zamandır, kısmet bugüneymiş… Oğlum şuan tam 13 aylık, ek gıdaya geçişinden bu yana yaptıklarımızın tamamını bir yazıda yazmak doğru gelmedi bana… O sebeple yaptıklarımızı bir kaç yazıda paylaşmaya karar verdim. Böylece aralara farklı tarifler koyarak diğer takipçilerimi de ihmal etmemiş olacağım 🙂

Keyifle pişirmeniz, bol vitamin, çözüm, alternatif olması dileğiyle…

Ek gıdaya geçiş aşaması oldukça heyecan ve endişe verici bir dönem… Önce aylara göre neleri yemesi neleri yememesi gerektiğini öğrenmeniz gerekiyor. Bu açıdan doktorumuz bize bir kolaylık yaparak ek gıdaya geçişi kademe kademe anlatan bir yazı verdi. Yani işimizi oldukça kolaylaştırdı. Ancak her çocuğun damak tadı farklı… Elbette ki uzman yardımı alacaksınız ancak göreceksiniz ki zaman içinde her çocuk kendi menüsünü kendi belirliyor ve siz onun menüsünü sevdiklerine ağırlık vererek hazırlar hale geliyorsunuz.

Ek gıdaya geçişte en önemli kural, 3 GÜN KURALI. Geçiş yaptığınız ve denediğiniz her yeni gıdayı mutlaka en az üç gün boyunca başka yeni gıdalarla karıştırmadan yedirin ki alerjik reaksiyon olması durumunda neyin alerji yaptığını tespit etmeniz kolay olsun. Ayrıca hangi gıdanın gaz yaptığını hangisinin yapmadığını da bu yolla test edebilirsiniz.

Kaan’a ilk verdiğimiz besinler mevsimin kış olması sebebiyle, elma, armut püresi ve yoğurt oldu. Yaz dönemi için önerilen meyveler ise kayısı, şeftali ve nektarin… İlk hafta doktorumuzun önerisi ile her gün öğleden sonra cam rendeden geçirip püre haline getirdiğim elma (tercihen Amasya Elması) veya armutu (tercihen Ankara Armutu) vererek başladım. İkinci hafta meyveye ek olarak her gün öğlen yoğurt ekledim. Ve aslında bu süreç bir ay kadar sürdü. Elbetteki öğlenlerin öğleden sonraların kaydığı çok oldu ama olabildiğince hergün aynı saatte vermeye çalıştım ki o da bu rutine ve öğün kavramına alışabilsin. 6. ayı atlattıktan sonra 7. ayda kahvaltı öğününü eklemeye başladım. Öncelikle tuzsuz ve güzel bir peynir bulmam gerekiyordu. Yine çiftlikten getirttiğim tatlı lor peyniri ve Pınar Organik Beyaz peynirle bu sorunu çözdüm. Lor peyniri taze bir peynir olduğu için ömrü oldukça kısa oluyor. Pınar’ın Organik Beyaz peynirini daha uzun süre kullanabiliyorsunuz. Yalnız Pınar’ın peyniri tuzlu, tuzunu almak gerekiyor. Peyniri suya koyup iki gün üst üste suyunu değiştiriyorum. Böylece tuzsuz bir peynir oluyor. Peynir bitene kadar cam bir kapta ve suyun içinde buzdolabında bekletiyorum ve böylece bozulmadan muhafaza etmiş oluyorum.

Kahvaltıda kibrit kutusu kadar peyniri, bir dilim beyaz ekmek içini iyice çatalla ezip üzerine yumuşatmak için devam sütü, mama, anne sütü veya bebek çayından herhangi birini koydum. Ne çok cıvık ne katı,muhallebi kıvamında olan bu karışımı 1-2 kaşık ile başlayıp giderek artırmaya çalıştım. Bu arada öğlen yoğurt, öğleden sonra meyve vermeye devam ettim. 1 hafta sonra sabahki bu karışıma iyi haşlanmış yumurta sarısı ekledim. Doktorumuz yumurtanın beyazına 1 yaşından önce başlamamak gerektiğini söylediği için fındık büyüklüğünde başladığım haşlanmış yumurta sarısını kademe kademe artırarak 1. ayın sonunda 1 tam yumurta sarısı olarak eklemeye başladım.

Bu arada ek gıdaya geçişteki en önemli sorun kabızlık… Bu sorunu Kaan’la halen zaman zaman yaşıyoruz. Tamamen sütle beslenen bir bünyeye bir sürü farklı çeşit gıda vermeye başlıyorsunuz o sebeple bu sorunu yaşamamız oldukça normal aslında… Tabi bu uyum süreci yine çocuktan çocuğa farklılıklar gösterebiliyor.

Kabızlığına çözüm olması için Kaan’ın kahvaltı öğününe başından itibaren ekstra kuru meyve (kuru kayısı, kuru erik, kuru üzüm) püresi ekledim. Bu hem kahvaltısına biraz tat kattı hem de kabızlığı daha hafif atlatmamıza sebep oldu. Bu pürenin tarifi ise şöyle;

KURU MEYVE PÜRESİ

Malzemeler

10-12 adet gün (kayısı) kurusu
10-12 adet çekirdeksiz erik kurusu
1 çay bardağı çekirdeksiz kan üzümü
Su

Yapılışı

Tüm kuru meyveleri güzelce yıkayın ve üzerini örtecek kadar su koyup 5-6 saat bekletin. Suda şişip iyice yumuşayan meyveleri ocağa koyarak biraz kaynatın ve sıcakken blenderdan geçirip püre haline getirin. Ve yine sıcakken kavanozlara doldurun. Kapağını kapatarak ters çevirin. Soğuyunca buzdolabına koyun. Bu şekilde muhafaza için kavanozların önceden kaynatılmış ve soğutulmuş yani temiz olması, kapakların ise mümkünse yeni veya en az 1-2 kez kullanılmış temiz ve özellikle iç kısmının çizilmemiş olmasına dikkat edin. Bunlara dikkat ederek konservelediğiniz taktirde kavanozlar açılmadığı sürece tazeliği bozulmadan 30 gün saklayabilirsiniz.

TAZE MEYVE PÜRESİ

Eğer evdeyseniz zaten sorun yok. Cam rendenizle meyveleri püre haline getirip rahatlıkla hazırlıyorsunuz ara öğünleri… Ama dışardaysanız cam rendeyle işlem yapmak oldukça zor oluyor. Rendeleyip yanınıza alınca da meyveler ya iyice sulanıyor, ya da kararıyor. İşte bunun için hazırladığım ve yine konserveleyerek muhafaza ettiğim taze meyve püresinden de kısaca bahsedeyim. Elimden geldiğince kendim yaptım bu püreyi, zaman bulamadığımda da yine çiftlikten getirttiklerimi kullandım. Onları da tavsiye ederim.

Pürenin yapımı oldukça basit aslında… Malzeme olarak kış mevsimi için 1 kg. elma (tercihen Amasya Elması) veya armut(tercihen Ankara Armutu) yaz için ise yine 1 kg. kayısı, erik, şeftali veya nektarin kullanabilirsiniz. Meyveleri sade tercih edebileceğiniz gibi karıştıradabilirsiniz tercih tamamen sizin. Ben örnek olarak elma ve şeftaliyi tercih ettim.

Elma püresi için fazla vitamin kaybını önlemek amacıyla buhar sepeti kullandım. Ancak kayısı ve şeftali gibi sulu olan meyveleri buhar sepetinde pişirmek oldukça zor olduğundan bu meyveleri normal tencerede pişirdim.

Öncelikle meyvelerin kabuklarını soyup çekirdeklerini çıkarın. Elmaları 4 e bölün, şeftalileri ise küp şeklinde doğrayın. Şeftalileri normal tencereye elmaları ise buhar sepetine yerleştirin. Buhar tenceresi için elmalara değmeyecek kadar su koyun ve kapağını kapatarak meyveler yumuşayana kadar pişirin. Tencerede pişirmek için ise doğradığınız şeftalileri tencereye koyun ve altını açarak kaynamaya bırakın. Şeftaliler kaynadıkça suyunu önce bırakacak sonra hafif çekip rengi parlayacak. Rengi parlayınca altını kapatın.

Buhar tenceresinde pişen elmaları sıcakken bir kaba alın ve çatal ezici veya blender yardımıyla püre haline getirin ve üzerine bir tatlı kaşığı kadar tereyağı ve 1 yemek kaşığı toz tarçın iyice karıştırın.

Tencerede kaynayan hafif sulu şeftalileri ise yine bir tatlı kaşığı kadar tereyağı ve 1 yemek kaşığı toz tarçın ekleyerek karıştırın. Hazırladığınız meyveleri sıcakken kavanozlara doldurun. Kapaklarını kapatarak ters çevirin ve soğumaya bırakın. Soğuyunca buzdolabında 1 ay kadar muhafaza edebilirsiniz. Özellikle dışarda olduğunuz günlerde ara öğünlerinizi oldukça kolaylaştıracak bu püreyi aşağıda tariflerini verdiğim muhallebi ve yoğurtla karıştırarak kullanmanızı tavsiye ederim.

Kahvaltı öğününde ve ara öğünlerde kullandığım şekersiz 2 çeşit muhallebi tarifim var sırada… Önceleri devam sütüyle pişirdiğim bu muhallebiyi Kaan 1 yaşına girdiğinden beri inek sütüyle pişiriyorum.

ŞEKERSİZ KEÇİBOYNUZLU VEYA KAYISILI MUHALLEBİ

Malzemeler

500 ml süt veya Pınar İlkadım Devam Sütü (6-12 ay)
1 tepeleme çorba kaşığı irmik (city farm marka), *tam buğday irmiği (makarnalütfen.com) , veya *tam buğday unu
1 tepeleme çorba kaşığı pirinç unu
1 tatlı kaşığı tereyağı
1 çorba kaşığı şekersiz keçiboynuzu veya kayısı püresi

Yapılışı

Tencereye pirinç ununu ve irmiği koyun. Üzerine sütü azar azar ekleyerek topaklanmadan karıştırın.

Ocağı yakın ve koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Kaynamaya başlayınca altını kapatın ve önce tereyağını ekleyin. Karıştırıp 10 dk dinlendirin ve en son keçiboynuzu veya kayısı püresini ekleyin.

Pekmez kullanacaksanız (sıvı olduğu için) pirinç unu miktarını 2 yemek kaşığı olarak artırın. Böylece muhallebinizin kıvamı biraz daha katı olacak pekmez eklendiğinde çok fazla gevşemeyecektir. Sıcakken kavanozlara doldurun. Kapağını kapatarak ters çevirin. Soğuyunca buzdolabına koyun. Bu şekilde muhafaza için kavanozların önceden kaynatılmış ve soğutulmuş yani temiz olması, kapakların ise mümkünse yeni veya en az 1-2 kez kullanılmış temiz ve özellikle iç kısmının çizilmemiş olmasına dikkat edin. Bunlara dikkat ederek konservelediğiniz taktirde kavanozlar açılmadığı sürece tazeliği bozulmadan 15 gün saklayabilirsiniz. Pişirdiğiniz bu muhallebiyi dilerseniz kahvaltı öğününde yumurta ve peynire karıştırarak dilerseniz de ara öğünlerden birinde biraz yoğurt ekleyerek kullanabilirsiniz.

SAHLEPLİ ŞEKERSİZ MUHALEBİ

Malzemeler

500 ml süt veya Pınar İkadım Devam Sütü (6-12 ay)
1 tepeleme çorba kaşığı * tam buğday irmiği (makarnalütfen.com) , irmik (city farm marka) veya *tam buğday unu
1 tepeleme tatlı kaşığı hakiki toz sahlep
1 yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı tarçın (isteğe bağlı)

Yapılışı

Yumurta sarısı, irmik ve sahlepi tencereye koyun. Üzerine sütü azar azar ekleyerek topaklanmadan karıştırın. Ocağı yakın ve koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Kaynamaya başlayınca altını kapatın ve tereyağını ve tarçını ekleyin. Karıştırıp sıcakken kavanozlara doldurun.

Kapağını kapatarak ters çevirin. Soğuyunca buzdolabına koyun. Bu şekilde muhafaza için kavanozların önceden kaynatılmış ve soğutulmuş yani temiz olması, kapakların ise mümkünse yeni veya en az 1-2 kez kullanılmış temiz ve özellikle iç kısmının çizilmemiş olmasına dikkat edin. Bunlara dikkat ederek konservelediğiniz taktirde kavanozlar açılmadığı sürece tazeliği bozulmadan 15 gün saklayabilirsiniz.

Son olarak hem sabah hemde gece öğününde kullanabileceğiniz bir organik tahıl karışımı tarifini vermek istiyorum. Son zamanlarda çıkan gdo’lu kahvaltılık tahıllar haberleri ile ben bunuda kendim yapayım en iyisi diyerek yaptığım bu karışımı yoğurtla veya sütle karıştırıp biraz yumuşamasını bekleyin. Tüm kahvaltı ve ara öğünlerde kullanabilirsiniz.

* TOZ TAHIL KARIŞIMI (1 yaşından itibaren)

Malzemeler

1/2 bardak yulaf ezmesi
1/2 bardak çavdar ezmesi
1/2 bardak tam buğday ezmesi
1 bardak ruşeym
3 yemek kaşığı buğday kepeği

Yapılışı

Yulaf, çavdar ve buğday ezmesini rondodan geçirerek toz haline getirin.

Cam ve ağzı sıkı kapanan bir kavanoza koyarak buzdolabında bitene kadar muhafaza edebilirsiniz.

Ara öğün veya kahvaltıda kullanabileceğiniz bu tahıllı karışımı öğünü hazırlamadan 15-20 dk. kadar önce yoğurt veya devam sütüyle ıslatıp yumuşatana kadar bekletin. Üzerine istediğinizi ekleyerek öğününüzü oluşturabilirsiniz.

ÖRNEK KAHVALTI

Malzemeler

1 adet haşlanmış yumurta sarısı
1/2 kibrit kutusu tuzu alınmış Pınar Organik Beyaz Peynir veya tatlı lor peyniri
1 tepeleme tatlı kaşığı Şekersiz Sahlepli Muhallebi
1 tepeleme tatlı kaşığı Kuru Meyve Püresi
Sahlepli Muhallebi ve Kuru Meyve Püresi yerine 1 yemek kaşığı Şekersiz Keçiboynuzlu veya Kayısılı Muhallebi de koyabilirsiniz.
Gerektiğinde kıvamını açmak için 1-2 tatlı kaşığı devam sütü

Hazırlanışı

Tüm malzemeyi çatalla ezerek karıştırın. Kıvamını ayarlamak için devam sütü veya anne sütü kullanabilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

ÖRNEK ARA ÖĞÜN

Malzemeler

1/2 muz
2 tatlı kaşığı şekersiz sahlepli muhallebi
3 tatlı kaşığı yoğurt

Hazırlanışı

Kaan’ın en çok sevdiği ara öğünlerden bir tanesi bu muzlu püre… Yarım muzu çatalla ezin üzerine 2 tatlı kaşığı şekersiz sahlepli muhallebi ekleyin. Daha sonra bu karışıma 3 tatlı kaşığı dolusu yoğurt ekleyin ve yoğurtun sulanmaması için hafifçe karıştırın.

İddia ediyorum sadece bebeğiniz değil siz de bayılacaksınız 🙂 Bu ara öğünde muz yerine tüm mevsim meyvelerini cam rendeden geçirerek veya çatalla ezerek kullanabilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

* ÖNEMLİ!!!

Tahıllardaki kepek bizim gıdalarla aldığımız demirin bağırsaklarda emilmesini azalttığı için uzmanlar, tahılları 1 yaşından önce kullanmamamız gerektiğini vurguluyorlar. Bu sebeple demir konusunda sıkıntısı olan bebeklerde ve 1 yaşından küçük bebeklerde, tam buğday irmiği, tam buğday unu vs. gibi tahıllar yerine beyaz irmik veya pirinç unu tercih edin ve yukarıda verilen toz tahıl karışımını 1 yaşından önce kullanmayın. Tahılları kullanmadan önce lütfen doktorunuza danışın.

12 Nisan 2014

TAVUK KAVURMA ve DOMATESLİ PİLAV

by Evrim Onay

Uzun zaman oldu dostlar, bu sefer aramız biraz uzadı ama bilenler bilir bir küçük afacan var artık hayatımızda… Tarifler çok, fotoğrafları da hazır ama iş, vakit bulup yazmakta… Neyse bu ara bulduğum her vakti değerlendirip, durumu telafi etmeye çalışacağım. Kaan’ın ek gıdaya geçişiyle birlikte bizim mutfak daha çok ona hizmet etmeye başlamış olsada yeni denemeleri ve farklı tariflerin peşini bırakmıyorum merak etmeyin. Mutfağımızın bu yeni meşguliyetini de yaşadığımız deneyimlerle çok yakında sizlerle paylaşacağım. Minik prens ve prenseslerin menülerine bir nebze olsun katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana… Çok fazla uzatmadan hemen tarifime geçiyorum. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Tavuk Kavurma için Malzemeler

6 parça tavuk kalça (kemiksiz pirzola)
1 orta boy soğan
4 adet sivri biber
2 adet kırmızı biber
tuz, karabiber, kırmızı biber
2 yemek kaşığı sıvıyağ

Domatesli Pilav için Malzemeler

2 bardak pilavlık pirinç (baldo)
2 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyağ
1 bardak domates rendesi veya püresi
tuz
1,5 bardak su (tercihen tavuk veya et suyu)

Yapılışı

Kavurma için, tavuk etleri ve tüm sebzeleri küp şeklinde doğrayın. Ben bu yemek için wok tava tercih ettim. Şayet wok tavanız yoksa geniş bir tava, tencere veya sac kullanabilirsiniz. Yemeğinizi olabildiğince yüksek ateşte pişirin. Yanmaması için sık aralıklarla karıştırmayı unutmayın. Bu sebeple yanmaz, yapışmaz bir tava kullanmanızı öneririrm. Tavanızı ısıtın, sıvıyağını koyun ve önce soğanları sonra tavukları koyarak sotelemeye başlayın. Ara ara karıştırın ve hafif kızarmaya başlayınca doğranmış biberleri ekleyin. Baharatlarını koyun ve etler altın rengini alana kadar ara ara karıştırarak pişirmeye devam edin.

Pilav için tencerenize terayağın yarısını ve sıvıyağı koyun. pirinçleri ve tuzu ekleyin. Pirinçler şeffaflaşana kadar kavurun. Domates püresi (veya rendelenmiş domatesi) ekleyin hemen üzerine suyunu dökün. Kapağını kapatın ve suyunu çekene kadar pişirin. Kalan tereyağı küçük parçalar halinde üzerine koyun ve kapağını kapatarak 5-10 dk. dinlendirin.

dompilav2

Dinlenen pilavı nazikçe karıştırın ve pişen tavuk kavurmayla birlikte servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

30 Ocak 2014

ÇİLEK JÖLELİ PASTA

by Evrim Onay

Görüntüsü ve tadı harika, oldukça hafif ve kolay bir pasta tarifi bu… Söylenecek çok fazla bir şey yok. Belki mevsimi değil ama markette gördüğüm çileklerin cazibesine kapıldım ve hemen alıp yaptım. Mevsim dışı olmasına rağmen tatları ve kokusu harikaydı doğrusu… Dilerseniz mevsimini bekleyin dilerseniz de hemen deneyin. Keyifle yapıp sevdiklerinizle paylaşmanız dileğiyle…

Malzemeler

1 kutu çilekli jöle
1 paket şekersiz vanilyalı puding
pudingi tatlandırmak için agave şurubu, bal veya hurma suyu
2 bardak süt
1 bardak krema
1 yemek kaşığı toz jelatin
10-12 adet kedidili (savoiardi) bisküvi
10-15 adet çilek

Yapılışı

Bu tarif için ben tupperware’in prenses tacı kalıbını kullandım. Eğer sizin yoksa, herhangi bir kek kalıbı (tercihen silikon) veya bir borcam ya da kase kullanabilirsiniz. Pastanızın kalıptan kolay çıkması için kalıbınızı kullanmadan önce suyla çalkalayın. Pasta için önce jöleyi kutunun üzerindeki tarife göre hazırlayarak kalıbın içine dökün ve biraz donmasını bekleyin. Jöle hafif donmaya başladığında saplarını ayıkladığınız çilekleri büyüklüğüne göre 2 yada 3 parçaya bölerek jölenin içine dizin. Çabuk donması için buzdolabında bekletin.

Ben bu tarif için şekersiz puding kullandım ve agave şurubuyla tatlandırdım. Tabi ki bu da tamamen tercihe bağlı. Siz dilerseniz normal bir vanilyalı puding kullanabilirsiniz. Şekersiz pudingin üzerindeki tarife göre 2,5 bardak süt ile pişiriliyor ancak bu tarif için pudingi 1 bardak krema ve 1,5 bardak süt kullanarak pişirin . Normal puding kullanacaksanız pişirmek için 2 bardak süt ve 1,5 bardak krema kullanın. Yine şekersiz puding kullanacaksanız pudingi pişirdikten sonra damak tadınıza göre tercih ettiğiniz bir tatlandırıcıyı dilediğiniz miktarda (agave şurubu, bal, hurma suyu, yapay tatlandırıcılar vb.) ekleyerek damak tadınıza göre tatlandırın. Ben tatlandırmak için yaklaşık 4 yemek kaşığı agave şurubu kullandım.

Puding hafif soğuyunca 1 yemek kaşığı jelatini 2 yemek kaşığı ılık suda eriterek süzgeç yardımıyla süzerek pudinge katın ve iyice karıştırın. Jelatini herhangi bir aktardan kolayca bulup alabilirsiniz. Dolaptan çıkardığınız donmuş jölenin üzerine yine soğuk olan pudingi kedidillerine pay bırakarak dökün ve en üste kedidili bisküvileri dizin.

Kalıbınızın üzerini kapatarak en az 3-4 saat buzdolabında bekletin. Pastanız yeterince soğuduğunda servis tabağına ters çevirin ve kalıptan çıkarın. Pastanızı dilimleyerek servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

08 Ocak 2014

MANTI ve MAKARNA LÜTFEN

by Evrim Onay

2 yıl önceydi sanırım, Bahar’la şehir fırsatıyla gittiğim bir kursta tanıştım. Benim de bir blogum var dedi. Oğlunu büyütürken deneyimlerini paylaştığı, hayata dair, anneliğe ve yaşadıklarına dair ne varsa hepsini yazdığı güzel bir blog www.ardaninannesi.com Kendi gibi çalışan ve blog sahibi annelerle oluşturduğu bir grubun da öncülüğünü yapmış Bahar. Buluşmalar, farklı etkinlik, aktivite ve paylaşımlarla sürekli bir araya gelen aktif bir grup oluşmuş zaman içinde… Beni de gruba dahil ettiklerinde hamileydim. Sonrasında fiilen katılamasamda mail grubunu takip etmeye ve sohbetlere dahil olmaya başladım. Bu grup, hayatıma güzel insanlar, farklı bilgi ve paylaşımların yanı sıra bir de Sevgili Tuğba Bayburtluoğlu’nun marka olma yolunda hızla ilerleyen sitesi “Makarna Lütfen” i katmış oldu böylece… Emeği geçen herkese teşekkürler.

Özverili bir Gıda Mühendisi Tuğba Bayburtluoğlu… Özverili diyorum çünkü uzmanlığını konuşturarak yaptığı ar-ge çalışmalarını harika ekibiyle üretim aşamasına taşıyan ve bu sağlıklı ve lezzetli ürünleri düşük bir maliyetle bizlerin hizmetine sunan, dişiyle tırnağıyla çalışıp çabalayan neferlerden bir tanesi… Sitede neler mi var? Çocuklarınıza ve ailenize rahatlıkla yedirebileceğiniz pek çok ürün var aslında ama adından da anlayacağınız gibi en çok makarna var. Sebze yemeyi reddeden çocuklar için yoğun sebze püresiyle yapılmış pek çok makarna çeşiti, mantı, makarna sosları, sebze kuruları, irmik, tarhana vb. gibi pek çok ürünü alabileceğiniz bir site MakarnaLütfen. Ayrıca siteye email adresinizle üye olduğunuzda hergün harika bir mektup düşüyor e-posta kutunuza 🙂 Daha yakından tanıyorsunuz Tuğba’yı, samimiyetini, içtenliğini daha iyi anlıyor ve birsürü yeni şey öğreniyorsunuz. Fikirlerinizi, sorularınızı ve isteklerinizi rahatlıkla paylaşıyor, uzman görüşünden hemen karşılık alıyorsunuz.

Bugün tarifini paylaşacağım ürün ise benim favorim; Mercimekli Tam Buğday Mantı

Aklıma gelmişken hemen paylaşayım. Bu siteden aldığınız makarna ve mantıları klasik yöntemlerden farklı olarak, pilav gibi suyunu çektirerek pişiriyorsunuz. Böylece hem vitaminini muhafaza ediyorsunuz hem de dağılmasını engelliyorsunuz. Makarnalar bol sebzeyle yapıldığı için klasik yöntemle haşlandığında biraz dağılabiliyor, bilginiz olsun. Ancak nasıl yaparsanız yapın göreceksiniz lezzetleri gerçekten harika…

Bu arada ben yaptığım Mantının üzerine yine bu siteden aldığım katkısız ve doğal köfte harcıyla yaptığım mini köftelerden koymayı tercih ettim. Siz kıymalı veya sade de tercih edebilir, kendi usulunuzde yaptığınız köftelerle de yapabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun…

Malzemeler

Mantı için;

1 paket Yeşil Mercimekli Tam Buğday Mantı (300 gr.) veya Yeşil Mercimekli Mantı
375 ml. sıcak su (1,5 bardak)
1 yemek kaşığı tereyağ
1,5 yemek kaşığı sıvıyağ

Sosu İçin;

2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 bardak Domates püresi veya rendesi
1 yemek kaşığı domates salçası
1/2 bardak su

Köftesi İçin;

1/2 kg. dana kıyma
1/2 paket köfte harcı
1 yumurta
1/2 çay bardağı su

Süslemek için;

süzme yoğurt
sarımsak (isteğe bağlı)
kuru nane
pul biber

Yapılışı

Köfte için kıymayı, köfte harcı, yumurta ve suyla iyice yoğurun ve minik köfteler yapın. Köfteleri yağzsız tavada iyice kızarana kadar pişirin.

Bir pilav tenceresine tereyağını koyun, eriyince mantıları ekleyin ve biraz karıştırarak yağın eşit olarak mantılarla buluşmasını sağlayın. Kaynamış suyu dökün ve kapağını kapatarak pişirin. Mantılar suyunu tamamen çektikten sonra üzerine biraz sıvıyağ gezdirin ve fazla karıştırmadan demlemeye bırakın.

Diğer yanda küçük bir tencereye (tercihen sos tenceresi) sıvıyağı koyun. Üzerine salçayı ekleyin. Suyu ve domates püresini de ekleyerek biraz kaynatın. Son olarak yoğurdu tercihinize göre sarımsaklı veya sade olarak hazırlayın.

Servis yaparken; mantıları tabağa koyun, yoğurdu gezdirin, üzerine pişirdiğiniz köftelerden ekleyin ve domates sosu, kuru nane ve pulbiber ile süsleyin.

Afiyet Olsun 🙂

31 Aralık 2013

MutluChef’in 2013 Raporu

by Evrim Onay

Herkese binlerce teşekkür ederim. Tıklayan parmaklarınız sağlıkla tıklamaya devam etsin… 2014’te mutfağınız bolluk, bereket ve Mutlulukla dolsun… Mutlu Seneler…

Evrim Onay

WordPress.com istatistik yardımcı maymunları bu blog için bir 2013 yıllık raporu hazırladılar.

İşte bir alıntı:

Louvre Müzesi, yıllık 8.5 milyon ziyaretçi ye sahip. Bu blog, 2013 içinde yaklaşık 160.000 kez görüntülendi. Eğer bu Louvre Müzesi’nde bir sergi olsaydı, bu kadar insanın bunu görmesi yaklaşık 7 gün sürerdi.

Raporun tamamını görmek için buraya tıklayın.

10 Aralık 2013

PORTAKALLI KEREVİZ

by Evrim Onay

Kereviz de tıpkı enginar gibi geç tanıştığım ve artık severek yediğim kış sebzelerinden biri… Artık diyorum çünkü annemin ilk zamanlar bu tarifle patates yemeği diye kandırarak yedirmeye çalıştığı kereviz zamanla kalbimizi fena kazandı. Aroması oldukça baskın bir sebze olduğundan sonradan alışmak biraz oluyor sanırım. Vitamin açısından çok zengin olan bu sebze, sapı ve yaprağı da dahil olmak üzere çok farklı şekillerde pişirilebiliyor. İtalyan mutfağı başta olmak üzere pek çok ülke mutfağının baş çeşnisi olan kerevizi hem kurutulmuş hemde taze olarak tüm çorbalarda, et ve tavuk suyu hazırlarken, turşu kurarken (sapı ve yaprağı), sos yaparken kullandığım gibi yoğurtlu ve zeytinyağlı olarak da bol bol tüketiyoruz. Bu tarif favori tariflerimizden bir tanesi… Kimbilir belki sizin de bizim gibi çocuklarınıza veya sevmeyen yakınlarınıza kerevizi sevdirmenize yardımcı olur 🙂 Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

2 adet orta boy kereviz
2 adet orta boy soğan
2 adet orta boy patates
2 orta boy havuç
1/2 bardak zeytinyağı
1 tatlı kaşığı şeker (portakalın tadına göre miktarı değişebilir)
tuz
1 bardak (cup) taze sıkılmış portakal suyu
1/2 bardak (cup) su
1/2 limon

Yapılışı

Patatesi ve kerevizi soyun ve iri küpler halinde, havucu halka halka doğrayın (ben markette bulduğum küçük yuvarlak havuçlardan kullandım). Patatesleri tuzlu suya, kerevizleride 1/2 limonun suyunu sıkarak hazırladığınız limonlu suya koyun.

Soğanları piyazlık (yarım halka) şeklinde doğrayın. Tencereye 2 yemek kaşığı zeytinyağını koyun ve soğanları bu yağda biraz çevirin. Soğanları çok fazla pişirmeden kenara ayırın ve tencereye suyunu süzüp yıkadığınız kereviz patates ve havucu koyun. Soğanları üzerine serin.

Ben bu işlemi soğanları tencereden çıkarmadan kenara iterek yaptım. Siz dilerseniz soğanları ayrı bir kaba alarak yapabilirsiniz. Burada amaç soğanların en üstte olmasını sağlamak.

Tüm malzemeleri düzenledikten sonra tuzu ve şekeri serpin ve 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu ile 1/2 bardak suyu ekleyin. Burada sıktığınız portakalın tadı çok önemli… Benim portakallarımın tatlılık derecesi ortaydı, o sebeple 1 tatlı kaşığı şeker koydum. Portakalın tadına göre şeker miktarını azaltıp çoğaltabilirsiniz. Yemeğin lezzeti açısından ekşi portakalları ve hazır portakal sularını kullanmamanızı tavsiye ederim. Son olarak tencerenin kapağını kapatın ve kaynamaya bırakın. Yemeğiniz kaynayınca ocağı kısın ve bu şekilde suyunu çekip patatesler ve kerevizler hafif yumuşayana kadar pişirin.

Ocağınızı kapatmadan önce kalan zeytinyağını yemeğin üzerine gezdirin ve 2dk. daha kaynattıktan sonra ocağınızı kapatın. Ağzı kapalı olarak soğumaya bırakın.

Soğuyan yemeğinizi servis tabağına veya içini çıkararak hazırladığınız portakal çanaklarına koyun. Üzerini dereotuyla süsleyerek servis yapın.

Afiyet Olsun…

14 Kasım 2013

AŞURE

by Evrim Onay

Yine yeni yeniden Aşure ayı geldi. Aşureyi yaparken Büyük Şef’ten yardım almam gerekiyordu. Tabi yardım almaktan çok yardım ettim desem daha doğru olacak 🙂 Oldukça hummalı bir çalışma sonucu harika bir iş çıkardık. Canım anneme tekrar ellerine ve tarifine sağlık diyorum. Hemen tarife geçiyorum. Keyifle pişirin ve aşurenin hakkını vermek için bol bol ikram edin, komşularınızla ve yakınlarınızla paylaşın…

Malzemeler

2 bardak (cup) aşurelik buğday (dövme)
1/2 bardak (cup) pirinç
1 tutam tuz
1 bardak (cup) kuru fasülye
1 bardak (cup) nohut
4 bardak (cup) şeker
1,5 bardak (cup) doğranmış kuru meyve (kuru kayısı, kuru incir, sarı üzüm)
2-3 adet çubuk tarçın
4-5 adet karanfil
1/2 bardak kabuğu soyulmuş yer fıstığı
1 bardak (cup) dövülmüş fındık
1 adet portakal

Üzerini süslemek için

1 bardak (cup) doğranmış kuru meyve (kuru kayısı, kuru incir, sarı üzüm)
1 adet Nar
Fındık
Ceviz (Dövülmüş)
Toz tarçın

Yapılışı

Aşurenin oldukça kalabalık bir malzeme listesi var ve bir gün öncesinden başlayan bir ön hazırlık gerektiriyor. Pişme süresinin uzunluğu ve ön hazırlıklar sizi korkutmasın. Sonuca odaklanırsanız herşey daha kolay olacaktır 🙂 Aslında malzemelerin hepsi hazır olunca gerisi oldukça kolay denilebilir. Öncelikle bir gece önce, aşurelik buğdayı ve pirinci bir kapta, nohutu ve kuru fasülye ayrı ayrı kaplarda üstünü örtecek kadar suyla ıslatın. Ertesi gün tüm malzemeler suyunu çekmiş olacaktır. Aşurelik buğday ve pirinci yine bir arada 15-20 dk.,nohutu ve kuru fasülyeyi de ayrı ayrı hafif dişe gelecek kıvamda pişene kadar haşlayın. (Nohutu düdüklü tencerede haşlayabilirsiniz). Haşlama sırasında yine tüm malzemeler için üstünü örtecek kadar su kullanın. Nohut ve kuru fasülye için bir pişme zamanı veremiyorum çünkü bakliyatlarda pişme süreleri daha öncede söz ettiğim gibi cinsine göre değişiyor. Tüm malzemeleri haşlandıktan sonra nohutu ve kurufasülyeyi süzün soğutun. Nohutların kabuklarını soyun ve bir kenara ayırın. Buğday ve pirinci süzmeden, haşlanan suyunun içinde 3-4 saat kadar dinlendirin. Buğdaylarınız dinlenirken kuru meyveleri doğrayın, üzerini süsleyeceğiniz fındıkların herbirini 2 veya 3 parçaya bölün. Cevizleri dövün, içine koyacağımız fındıkları dövün ve yer fıstıklarınıda ortadan ikiye bölün. 4 saat kadar dinlenen buğday ve pirincin bu süre içinde haşlama suyunu çektiğini göreceksiniz.

Buğdaylara yine üzerini örtecek kadar su ekleyin ve bir tutam tuz atarak kaynamaya bırakın. Dibine tutmaması için sık aralıklarla karıştırın. Bu aşamadan itibaren mutlaka sürekli hazır bekleyen bir miktar kaynamış suyunuz olsun. Çünkü aşureniz pişerken yoğunlaşacak ve azar azar su eklemeye devam edeceğiz.

Buğday ve pirinçler kaynarken, bir bardak kaynamış suya çubuk tarçın ve karanfilleri atarak 5-10 dk. bekletin ve süzerek, aşureye ekleyin. Böylece aşurenize tarçın ve karanfil aroması katmış olacaksınız. Aşurenizi bu şekilde bir süre daha kaynatın. Buğday ve pirinç karışımı kaynadıkça suyunu çekmeye devam edeceği için yine biraz su ekleyerek kıvamını hafif açın ve haşlanmış nohutları aşurenize ekleyin. Bir süre kaynattıktan sonra haşlanmış kuru fasülyeleri de ekleyin. Nohut ve kuru fasülyeler pişinceye kadar bu şekilde kaynatmaya devam edin.

Ara ara karıştırmayı ve su eksilirse de su eklemeyi unutmayın. Suyu her seferinde azar azar eklemeye özen gösterin. Aşure yaparken malzemeler tam pişmeden şekeri eklenmiyor. Çünkü şeker eklenince içindeki malzemeler dirileşiyor ve daha fazla yumuşamıyor. O sebeple nohutun, buğdayın ve fasülyenin ara ara tadına bakarak pişip pişmediğini mutlaka kontrol edin.

Nohut, fasülye buğdaylar pişer pişmez şekeri ekleyin. Eklediğiniz her bardak şekerden sonra mutlaka aşurenizi karıştırın. Şeker eklenince renginin birden parladığını farkedeceksiniz. Portakalın kabuğunu rendeleyin. Rendelerken beyaz kısımlarını rendelememeye dikkat edin. Rende portakal kabuklarını da aşureye ekleyin. Kıvamını yeniden kontrol edin ve bir miktar daha su ekleyin.

Şekerle bir süre daha kaynayan aşurenize dövülmüş fındığı ekleyin ve karıştırın. Daha sonra sırasıyla doğranmış kuru meyveyi ve yer fıstığını ekleyin. Kıvamını ayarlamak için gerekirse tekrar su ekleyin. Aşurenin kıvamının doğru olup olmadığını anlamak için size şöyle bir benzetme yapabilirim. Herkes mutlaka puding pişirmiştir. Bilirsiniz puding piştiğinde tabaklara koyarken hafif akıcı bir kıvamda olur ve soğuyunca da o kıvam sertleşir. Aşurenizin pişme kıvamı da tıpkı puding gibi olmalı çünkü o da soğuyunca yoğunlaşıp sertleşecek.

Kaynamakta olan aşurenizin tam kıvamda olduğunu anladığınız an kaselere doldurma zamanı da geldi demektir. Kaselere koyarken sürekli karıştırarak koyun ki malzemeler eşit olarak dağılsın. Aşureleriniz sıcakken üzerine doğradığınız kuru meyvelerden ekleyin ve oda sıcaklığında soğumaya bırakın. Bu arada narınızı ayıklayın.

Soğuduktan sonra üzerini fındık, ceviz, toz tarçın ve nar taneleriyle süsleyerek servis yapın.

Afiyet Olsun:)

23 Ekim 2013

TAZE MEYVELİ (İNCİRLİ) KEK

by Evrim Onay

Bu tarifi aldıktan sonra birkaç farklı denemenin ardından daha güzel olduğunu düşündüğüm bir tarife ulaştım. Örneğin tarifin orjinalinde nişasta vardı. Nişasta keki sertleştiren bir malzeme, bense yumuşak ve kabarık kekleri severim bu sebeple nişasta kullanmadım. Ayrıca normal şeker yerine esmer şeker, ununu tam buğday unu, terayağ yerine de sıvıyağ kullanarak biraz daha sağlıklı hale getirdim. Bal yerine keçiboynuzu pekmezini denedim o da nefis oldu. Taze incire alternatif olarak erik, şeftali, elma ve armutu; ceviz yerine de badem ve fındık denedim hepside farklı ve birbirinden güzel oldular. Özetle bu kek çok seçenekli bir kek… Taze incir için biraz geç kaldığımın farkındayım ama belki hala bulunabilir. Şayet bulamazsanız yazdığım tüm meyveleri deneyebilirsiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

2 yumurta
½ su bardağı sıvıyağ (tercihen fındık yağı) veya100 gr eritilmiş tereyağı
2 yemek kaşığı yoğurt
½ su bardağı süt
½ su bardağı şeker (veya esmer şeker)
3 yemek kaşığı bal (veya pekmez)- 50 gr
1 + 1/4 su bardağı un -175 gr
½ paket kabartma tozu
2/3 su bardağı iri çekilmiş ceviz (veya fındık, badem)
1-2 tatlı kaşığı tarçın (tarçını sevme derecenize göre)
6-7 yumuşak olmayan taze incir (alternatif olarak 7-8 erik veya 1 büyük elma veya 1 büyük armut veya 1 büyük şeftali)
taban için ayrıca 1 yemek kaşığı un, bir kaç damla sıvıyağ ve 1 yemek kaşığı şeker

Yapılışı

Kekin hamuru için derin bir kaba yumurtaları ve şekeri koyun, beyazlaşana kadar 4-5 dk çırpın.

Üzerine balı ekleyip çırpmaya devam edin. Sırayla sütü, yoğurdu ve yağı ekleyin ve çırpmaya devam edin.

Unu, kabartma tozunu ve tarçını elekten geçirin ve sıvı karışıma ekleyip karıştırın. Son olarak iri çekilmiş cevizi (fındık veya bademi) ekleyin.

Diğer yandan incirlerin baş kısmını alın ve ince olmayacak şekilde enlemesine halka halka dilimleyin. Ben siyah incir kullanmayı tercih ettim ama siz bulursanız beyaz incir de kullanabilirsiniz. Şayet incir kullanmayacaksanız diğer meyvelerin önce çekirdeklerini çıkarın (şeftali, armut veya elma kullanıyorsanız kabuklarını soyun) ve yarım ay şeklinde dilimleyin. Bu kek için 26 cm çapında kelepçeli bir kek kalıbı kullanmanızı tavsiye ederim. Kek kalıbınızın tabanına yağlı kağıt serip kelepçeleyin. Tüm tabanı ve kenarları yağlayıp un serpin. Unun fazlasını kalıbı ters çevirerek silkeleyin ve tabana 1 yemek kaşığı şeker serpin. İncirleri (veya meyveleri) tabana dizin. Taban unlandığı için şekerler kalıba fazla yapışmayabilir. Bu sebeple tabana meyveleri dizerken hepsinin eşit bir şekilde şekerlenmesine dikkat edin. Kek kalıbının tabanını incirlerle (meyvelerle) kaplayın.

Dizdiğiniz incirlerin (meyvelerin) üzerine hazırladığınız kek karışımını dökün ve üstünü spatula ile düzeltin.

Önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 40-45 dk pişirin. Soğuduktan sonra kalıbın kelepçesini açın ve kenarını çıkarıp servis tabağına ters çevirin. İncirlerin (meyvelerin) üzerindeki yağlı kağıdı yavaşça kaldırın ve üzerine pudra şekeri serpin.

Kekinizi dilerseniz dondurma eşliğinde servis yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

01 Ekim 2013

KREMALI BÖREK

by Evrim Onay

Malzemeler (48 adet)

1 kg. yufka
4-5 diş sarmısak
1 paket krema (200 gr.)
1/2 su bardağı sıvı yağ
1,5 bardak su
3 -4 tatlı kaşığı hindistan cevizi
1 kg. patates
300 gr. rendeleniş mozarella veya kaşar peyniri
karabiber, tuz
galeta unu
yumurta

Yapılışı

Böreğin harcı için; sarımsağı ezin, krema, sıvı yağ, su ve hindistan ceviz ekleyerek çırpın ve bir kenara koyun.

Böreğin içi için patatesleri haşlayıp rendeleyin, rendelenmiş mozarella veya kaşar peynirini patateslerle karıştırın ve içine tuz ve karabiberi ekleyip karıştırın.

Yufkanın birini yayıp boş yer kalmayacak şekilde sıvı harçtan sürün. Üzerine bir yufka daha yayın ve tekrar harçtan sürün. Bu 2 kat yufkayı önce 4’e sonra tekrar 4’e olmak üzere (sigara böreği sarar gibi) toplam 16 üçgene ayırın. Hazırlamış olduğunuz üçgenlerin geniş kenarına patatesli peynirli karışımdan bir yemek kaşığı kadar koyun ve çok sıkı olmadan sarın.

Börekleri önce çırpılmış yumurtaya , sonra da galeta ununa bulayın ve 180 dereceye ayarlanmış fırında kızarana kadar pişirin. Börekleri yumurtaya ve galetaya bulamadan derin dondurucuda kolaylıkla saklayabilirsiniz.

Altın rengini alana kadar kızaran böreklerinizi sıcak sıcak servis yapın.

Afiyet olsun 🙂

21 Eylül 2013

BAZLAMA

by Evrim Onay

Ailemizde uzun zamandır istememe ramen tariflerine bir türlü yer veremediğim bir diğer kişi de eşimin ablası Arzu Abla…Yoğun iş temposundan vakit buldukça kendine özgü tarz ve lezzetlerle ortaya oldukça pratik ve sağlıklı yemekler çıkarabilen ablamla hemfikir olduğumuz ilk konu “görümce” sözcüğünü sevmiyor olmamız 🙂

Son ziyaretimizde Kaan’ın, halasına ve annesine verdiği özel izinle ablamın bir kaç güzel tarifini yapma fırsatı bulduk. Bunlardan ilki ve bence en pratik olanı “Arzu’nun Hibrit Bazlaması”. Bazlamaya hibrit demesinin sebebi iki tarifin bileşimi olması. Dilediğiniz boyda yapabileceğiniz bu ekmeği her öğünde yiyebileceğiniz gibi harika sandviçler de yapabilirsiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler (9-10 adet için)

1,5 su bardağı süt (375 gr.)
3,5 su bardağı un karışımı (450 gr.)
1 paket kuru maya
1,5 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı şeker
1 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı

Biz ekmeğin hamurunu ekmek makinesinde hazırladık. Ekmek makineniz varsa sizde hamur hazırama modunu kullanarak hazırlayabilirsiniz. Yoksa büyükçe bir kaseye un karışımınızı koyarak işe başlayın. Ekmeğin unu için dilediğiniz un çeşitini (çavdar, yulaf, tam buğday, beyaz un) kullanabilirsiniz. Biz tam buğday unu (300 gr.) ve 7 tahıllı un karışımını (150 gr.) kullandık. Un karışımını dilediğiniz oranda yapabilirsiniz. Tek yapmanız gereken toplamda 3,5 su bardağı (450 gr.) olmasına dikkat etmek.

Hamurunuzu ekmek makinesinde hazırlamayı tercih ediyorsanız; sırasıyla sütü, unu, maya, tuz, şekeri, sıvıyağı koyun ve hamur hazırlama modunda makinenizi çalıştırın.

Hamurunuzu elde hazırlayacaksanız;

Büyükçe bir kaseye un karışımınızı koyun ve ortasını havuz gibi yapın. Sütü elinizi yakmayacak derecede ısıtın ve bir kısmını havuzun ortasına dökün. Kenarlardan biraz un alarak hamurun ortasına çamur kıvamında bir parça hamur yapın ve mayayı, tuzu, şekeri buna dökerek yedirin. Daha sonra kenarlarda kalan unu ve sütü ekleyerek hamurun tamamını yoğurun ve üzerini örterek sıcak ortamda en az 30 dk. mayalanmaya bırakın.

Elinizi unlayın ve tezgahınıza un serpin. Mayalanan hamurunuzdan avucunuzu içi büyüklüğünde parçalar kopararak kenarlarını yuvarlatarak şekil verin ve tezgaha dizin. Üzerini nemli bir bezle örterek 20 dk. kadar daha dinlendirmeye bırakın.

Teflon tavanızı ısıtın. Dinlenip kabaran hamurlarınızın üzerine hafifçe bastırarak yassılaştırın ve teflon tavaya aralarında boşluk bırakarak dizin. Orta ateşte her iki tarafını kızarana kadar pişirin. Pişen bazlamalarınızı kuru bir bezin üzerine alarak soğumaya bırakın.

Afiyet Olsun 🙂

06 Eylül 2013

SEBZELİ ETLİ DÜRÜM (STEAK WRAP)

by Evrim Onay

Dışarıda yemek yediğimizde çoğunlukla tercih edilen yemeklerden biri bu yemek… Evde de ne kadar kolay yapılabildiğini göreceksiniz. Üstelik çok pratik ve tabi lezzetli… Keyifle pişirmeniz dileğiyle 🙂

Malzemeler (4 kişilik)

4 adet lavaş (veya tortilla ekmeği)
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri (veya mozarella)
800 gr. dana bonfile veya kuzu külbastı
8-10 adet sivri biber (isteğe bağlı olarak renkli biberler de kullanılabilir)
1 büyük soğan
6-8 yemek kaşığı soya sosu
1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
2 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı

Bu yemek için varsa tırtıklı bir tava veya tost makinesi ile birde düz bir teflon veya wok tavaya ihtiyacınız olacak.

Düz olan tavanızı ısıtın. Bonfile veya külbastı olarak aldığınız etlerinizi 1 parmak kalınlığında yani jülyen olarak doğrayın. Alırken kasabınıza da doğratabilirsiniz. Soğanları ve biberleri de aynı boyutta doğrayarak bir kenara ayırın.

Isınınan tavaya etleri koyun ve renkleri dönene kadar pişirin. Etleri yüksek ateşte pişireceğiniz için sulanmayacaktır. Rengi dönen etlere soğanları ve biberleri ekleyin.

Yaklaşık 6-7 dk. çevirerek pişirdiğiniz malzemelere soya sosu, sıvıyağ ve toz biberi ekleyerek karıştırın. Etler ve sebzeler iyice kızarana ara ara karıştırarak pişirmeye devam edin. Pişince bir kenara ayırın.

Tost makinesini veya tırtıklı tavanızı ısıtın. Ben bu yemek için un, su ve tuzdan yapılmış lavaş ekmeği kullanmayı tercih ettim. Marketlerde satılan tortilla ekmeklerinin çoğunda şeker ve koruyucu madde kullanıldığı için kullanmamaya özen gösteriyorum. Ekmek reyonlarında katkısız lavaş ekmeğini kolayca bulabilirsiniz.

Tezgahınıza ekmeklerden birini serin. Ortasına et ve sebzelerden 2-3 dolu yemek kaşığı koyun.

Üzerine rendelenmiş peynirden serpin ve kenarlarını içe kıvırıp sararak dürüm yapın.

Tüm lavaşları bu şekilde dürüm yapın ve tost makinesine veya tırtıklı tavaya koyun. Her iki tarafı kızarana kadar pişirin. Ortadan keserek servis tabağına alın. Dilediğiniz garnitürle servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

07 Temmuz 2013

FIRINDA ŞAKŞUKA

by Evrim Onay

Yazın en favori yemeklerinden biridir şakşuka… Hem yoğurtlu hemde domates soslu oarak yapılabilen bu yemek normalde yağda kızartılarak yapılıyor. Ben yine kızarmadan fırında pişirmeyi denedim ve domates sosuyla yaptım. Hem sağlıklı hem de güzel oldu. Denemenizi tavsiye ederim. Keyifle pişirin…

Malzemeler:

3 adet kabak
3 adet sivri biber
2 adet kırmızı biber
5 adet patates
2 adet patlıcan
4 adet domates
4 diş sarımsak
1/2 bardak sıvıyağ
1 yemek kaşığı domates salçası
tuz
karabiber
kimyon

Yapılışı:

Patatesleri soyun ve küçük küpler şeklinde doğrayın. Patlıcan ve kabakları alacalı soyun ve yine patateslerle aynı boyutta doğrayın. Patlıcanların acısının çıkması için tuzlu suya koyun. Biberlerin çekirdeklerini çıkarın ve onlarıda diğer sebzelerle aynı boyutta doğrayın. Patateslerin üzerine 4-5 kaşık sıvıyağ gezdirin ve biraz tuz serperek karıştırın. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yayın ve 200 dereceye ısıttığınız fırına koyun. Yaklaşık 10 dk. fırınlayın. Diğer yandan patlıcanları süzün ve iyice yıkayın. Hafif avcunuzun içinde sıkarak suyunu iyice süzdürün ve diğer sebzelerle birlikte bir kaba alın. 5-6 yemek kaşığı sıvıyağ ile biraz tuz ekleyerek iyice karıştırın. Sebzeleri yaklaşık 10 dk. fırınladığınız patateslerin üzerine ekleyin.

Ara ara karıştırarak tüm sebzeleri bu şekilde fırında kızartın. Domates sosu için domatesleri rendeleyin. Kalan sıvıyağı tencereye koyun. 4 diş dövülmüş sarımsağı ve rendelenmiş domatesleri ekleyin. Biraz pişirin ve domates salçasını koyun. Tuz, yarım çay kaşığı karabiber ve bir çay kaşığı kimyon ekleyerek iyice pişirin. Çok yoğun olursa biraz kaynamış su ekleyerek sosun kıvamını açın.

Fırında pişen sebzeleri servis tabağına alın ve domates sosunu üzerine dökün ve biraz zeytinyağı gezdirerek servis yapın.

Afiyet olsun 🙂

10 Haziran 2013

ÇİLEKLİ MİLFÖY

by Evrim Onay

Yazın gelmesiyle en sevdiğim meyveler tezgahlarda yerini aldı. Özellikle çilek ve yeşil eriği doya doya yiyorum bu aralar. Bu sebeple mevsimin güzel çilekleriyle hafif, pratik ve çok lezzetli bir tatlı tarifi vermek istedim. Hemen yapın. Şimdiden afiyet olsun 🙂

Malzemeler

1 adet yumurta sarısı (isteğe bağlı)
1 paket vanilya
2 su bardağı süt- 500 ml.
3 yemek kaşığı toz şeker
3 yemek kaşığı nişasta (mısır veya buğday nişastası)- 60 gr.
2 yemek kaşığı tereyağı – 50 gr.
1 paket krem şanti
1 çay bardağı soğuk süt
6 adet milföy hamuru (tuzsuz)
20 adet çilek
üzeri için pudra şekeri

Yapılışı

Tatlınızın kreması için şeker ve nişastayı tencereye koyun. Yarım bardak sütü üzerine yavaş yavaş ekleyerek kuru karışımı süte iyice yedirin. Yumurta koyacaksanız 1 adet yumurta sarısını çırpın ve bu karışıma yine karıştırarak ekleyin. Kalan sütü de ekleyin ve karıştırarak pişirin.

Kaynayan muhallebiye vanilyayı ekleyerek karıştırın ve altını kapatın. Tereyağını ekleyerek hızlıca karıştırın ve soğumaya bırakın. Soğuyan muhallebinizi mikser kabına koyun ve çırpın. Üzerine bir paket krem şanti ve bir çay bardağı sütü ekleyerek hızlı devirde pürüzsüz olana kadar çırpmaya devam edin.

Kremanızı en az 2 saat buzdolabında bekletin. Dilerseniz 1 gece önceden yapıp dolapta muhafaza edebilirsiniz.

Tatlınızın milföyleri için dondurulmuş olarak bulabileceğiniz tuzsuz hazır milföy hamurlarından 6 tanesini çıkarıp oda sıcaklığında 10-15 dk. bekletin. Fırın tepsisine dizerek üstünde çatalla delikler açın. Bu işlem hamurun fazla kabarmasını engelleyecektir. 200°C ye ısıttığınız fırında üzeri hafif kızarana kadar pişirin. Fırından çıkardığınız milföyleri bir telin üzerine dizin ve iyice soğuyana kadar bekleyin. Bir bıçak yardımıyla (enlemesine) ortadan ikiye ayırın.

Arasını dolapta soğuyan kremanızdan iki yemek kaşığı dolusu koyun ve bir spatula veya bıçak yardımıyla düzeltin. Çileklerden 6 tanesini bir kenara ayırın ve kalanını enlemesine ince ince dilimleyin.

Milföylerin ara katına koyduğunuz kremanın üzerini dilimlenmiş çilekle kaplayın ve milföyün üst katını kapatın.

Üzerine bir çay süzgeci yardımıyla pudra şekeri serpin ve bir adet bütün çilekle süsleyin.

Afiyet Olsun 🙂

23 Mayıs 2013

FIRINDA KARNIYARIK

by Evrim Onay

Hızlı da olsa artık yaz geldi 🙂 Yaz sebzelerinin en popüleri olan patlıcan tezgahlarda farklı boy ve çeşitleri ile yerini aldı. Ben de yılın ilk karnıyarık yemeğini yaptım. Karnıyarık orjinalinde patlıcanları yağda kızartılarak yapılan bir yemek… Artık olabildiğince kızartmalardan uzak durduğumuz ve daha hafif yemeyi tercih ettiğimiz için ben de bu yemeği patlıcanları kızartmadan yaptım ve fırında pişirdim. Lezzet ve görüntü açısından hiç bir fark olmadığını aksine daha sağlıklı ve hafif olduğunu siz de deneyince göreceksiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

6 adet patlıcan
300 gr. orta yağlı kıyma
1,5 bardak rendelenmiş veya püre domates
4 sivri biber
1/4 demet maydanoz
1 orta boy kuru soğan
1 çay bardağı sıvıyağı
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
tuz, karabiber
1 bardak su

Yapılışı

Patlıcanları alırken hepsinin küçük boy ve aynı incelikte olmasına özen gösterdim. Ayrıca farklı boy ve çeşitlerdeki patlıcanlardan en lezzetli olan türünü yani açık mor ve kırçıllı olanları tercih ettim. Size de aynısını tavsiye ederim.

Patlıcanları yıkayın. Baş kısımlarını alarak alacalı olarak (pijama gibi) soyun ve tuzlu suya koyun. Karnıyarık’ın içi için, biberleri boylamasına ortadan ikiye bölün ve çekirdeklerini çıkarın. 3 parçasını üzerini süslemek için ayırın ve kalan parçaları küçük küpler şeklinde doğrayın. Soğanları yemeklik doğrayın ve maydanozları ince ince kıyın.

Tavaya 2 yemek kaşığ sıvıyağı koyun ve kıymayı ekleyerek renkleri dönene kadar kavurun. Kavrulan kıymaya önce soğanları sonra da biberleri ve maydanozları ekleyerek kavurmaya devam edin. Daha sonra sırasıyla, salçaları ve 1/2 bardak domates püresini (veya rendelenmiş domatesi) ekleyerek pişirin. Suyunu çekince ocaktan alın.

Diğer yandan tavaya 1/2 çay bardağı sıvıyağı koyun ve ısıtın. Patlıcanları yıkayın ve kurulayın. İçlerininin de rahat pişmesi için bıçağı bir kaç yerine batırarak yüzeyinde ufak yarıklar açın. Tavadaki sıvıyağ her yerine bulanacak şekilde çevirerek dizin. Kısık ateşte çevirerek her tarafını kızartın. Çok az yağda kızardığı için fazla yağ çekmeyecek ve ızgara gibi olacaktır. Her tarafı kızaran patlıcanları fırın kabına yerleştirin ve bıçakla orta kısımlarını çizin.

Çizdiğiniz yerleri bir kaşık yardımıyla açarak içlerini kıymalı karışımla iyice doldurun.

Kıymayı kavurduğunuz tavaya kalan sıvıyağı koyun ve üzerine 1 bardak domates püresini (veya rendelenmiş domatesi) ekleyin. Tuz ve karabiber atın. 3/4 bardak sıcak su ekleyin ve biraz kaynatın. Bu domatesli suyu fırın kabındaki karnıyarıkların kenarlarına gezdirin.

Üzerlerini sivri biber ile süslediğiniz yemeğinizin üstünü aliminyum folyo ile örtün ve yaklaşık 20 dakika 180 dereceye ayarladığınız fırında pişirin. Folyosunu açarak biberler ve üstleri kızarana kadar yaklaşık 10 dk. daha fırınladığınız yemeğinizi dilediğiniz gibi servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

14 Mayıs 2013

ŞEHRİYELİ ORMAN KEBABI

by Evrim Onay

Bu aralar ailecek çok heyecanlı bir dönemdeyiz. Baharın gelişiyle birlikte karnım da büyümeye başladı. Şaka maka 8. ayın içindeyim ve artık küçük beyin hazırlıklarının tamamlanması aşamasına geldik. Bu heyecan ve koşuşturma sizleri de biraz ihmal etmeme sebep oluyor ama olsun… Beni anlayacağınızı umuyorum. Hamile olduğumu öğrendiğimden beri mutfağımızda pişen herşeyin protein yönünden oldukça zengin olmasına dikkat ediyorum. Bir de mevsim sebzeleri ve meyveleri ile destekleyince oldukça zengin bir beslenme programım oldu. Her çeşit otun bol olduğu bu dönemde ızgara bir parça etin yanına yapacağınız çeşiti bol bir salata ile bile hem hafif hemde oldukça besleyici bir akşam yemeği yiyebiliyorsunuz. Baharın bir diğer göstergesi de kasaplarda kuzu etinin bol olması… Kuzu etinden daha önce de pek çok kez söz etmiştim. Gerçekten güzel olan bir etin asla kokmayacağını ve çekinmeden yiyebileceğinizi söylemiştim. Hatta bir kaç kasap önerim olmuştu, bu önerilerimin arasına bir yenisi eklendi… Et ve Balık Kurumu… Hemen hemen her semtte rahatlıkla bulabileceğiniz satış noktalarından dilediğiniz türde eti, kaliteli ve taze bulabilmeniz mümkün. Hazır köfteleride dahil olmak üzere hemen hemen her ürününü deneyen biri olarak tüm ürünlerini size de tavsiye ediyorum. Bu yemeği de ordan aldığım sotelik doğrattığım kuzu eti ile yaptım. Gerçekten harika oldu. Tarifim şöyle;

Malzemeler

500 gr. kuşbaşı et
1 orta boy patates
1 orta boy havuç
1/2 bardak bezelye
1 orta boy soğan
1 adet sivri biber
1 adet kırmızı biber
1 bardak doğranmış veya rende domates
1/2 yemek kaşığı domates salçası
1/2 yemek kaşığı biber salçası
4 yemek kaşığı sıvıyağ
2 yemek kaşığı tereyağ
1 bardak arpa şehriye
1,5 bardak et suyu veya su
Tuz, karabiber
Üzeri için bir kaç dal maydanoz

Yapılışı

Bu yemeğin eti ve pilavı ayrı ayrı pişirilip birlikte servis yapılıyor. Malzemelerin arasında yer alan bezelye havuç ve patatesi dilerseniz dondurulmuş garnitür olarak da kullanabilirsiniz. Bu tarif için bir bardak garnitür kullanmanız yeterli olacaktır. Yok ben hepsini taze kullanıcam diyorsanız tüm sebzeleri (patates, havuç, soğan ve biberleri) küp küp doğrayın. 2 yemek kaşığı sıvıyağ ve 1 yemek kaşığı tereyağını tencereye koyun ve eritin.

sehriyeli orman kebabı 14

Etleri renkleri dönene kadar bu yağda çevirin. Salçaları, soğanı, patates, soğan, bezelye ve biberleri ekleyin. Baharatlarını ve domatesi koyun ve pişirmeye bırakın. Diğer yandan pilav tenceresine kalan yağı koyun ve eritin. Arpa şehriyeyi renkleri altın sarısı olana kadar kavurun. Üzerine suyunu ekleyin ve pişirin.

Suyunu çekene kadar pişirdiğiniz sebzeli et sotenizi bir kaç dakika dinlendirdiğiniz pilavın üzerine koyarak servis yapın. Bu yemeğin yanında yapacağınız tek şey güzel bir cacık olacaktır.

Afiyet Olsun 🙂

03 Mayıs 2013

RİCOTTALI VE KURUTULMUŞ SEBZELİ POĞAÇA

by Evrim Onay

Malzemeler

İç Harcı için;

1 bardak haşlanmış yeşil mercimek
1 ortaboy soğan
½ çay bardağı sıvıyağ
1 bardak küp doğranmış karışık sebze kurusu (pırasa, havuç, kereviz, domates ve biber)
karabiber , tuz
1 çay bardağı ricotta peyniri veya lor peyniri (beyaz peynir de kullanılabilir)

Poğaça hamuru için;

3,5-4 bardak tam buğday unu
2 yumurta
1 bardak yoğurt
¼ bardak zeytinyağı (sıvıyağ)
50 gr. tereyağı (oda sıcaklığında)
1 çay kaşığı karbonat
tuz
çörekotu

Yapılışı

Tarifte kullandığım karışık sebze kurusunu pazardan beypazarı ürünleri satan bir bayandan almıştım. Ayrıca ekstra kurutulmuş domates ekledim. Marketlerde de artık kolayca bulabileceğiniz bu karışımları isterseniz kendiniz de farklı sebze kurularını küp şeklinde doğrayarak yapabilirsiniz.

Poğaçanın içi için soğanları yemeklik doğrayın. Sıvıyağda kavurun. Kurutulmuş domatesleri biraz sıcak suda bekleterek yumuşatın ve küp doğrayarak soğanlara ekleyin. Bulabilirseniz yarı kurutulmuş domates de kullanabilirsiniz, böylece sıcak suda bekletmeye gerek olmayacaktır. Haşlanmış mercimekleri ekleyin. Karışık sebze kurusunu ekleyin ve 3-4 kaşık su ekleyerek iyice soteleyin. Sotelenen karışımı kenara ayırarak soğumaya bırakın.

Poğaçanın hamuru için yumurtalardan birinin sarısını bir kenara ayırın ve akı ile diğer yumurtanın tamamını, yoğurdu, sıvıyağı, tereyağını karıştırma kabına koyarak iyice karıştırın. Unun yarısını, karbonat ve tuzu ekleyerek karıştırın. Unun kalan yarısınıda azar azar ekleyerek hamurunuz kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun. Üzerini streç filmle kapatarak yaklaşık 30 dk. dinlenmeye bırakın.

Fırını 180 dereceye ayarlayın. Soğuyan mercimekli iç malzemeye ricotta veya taze lor peynirini katarak karıştırın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve avucunuzun içinde açıp iç malzemeden koyun ve kapatın. Elinizle şekil (yuvarlayn veya yarım ay) verin ve tepsiye dizin. Tüm poğaçalar bitince üzerine yumurta sarısı sürüp susam veya çörekotu ile süsleyin.

Üzerleri kızarana kadar pişirin. Kabartma tozu yerine karbonat kullandığımız için diğer tariflere göre daha gevrek olan bu poğaçaları çok beğeneceksiniz.

Afiyet Olsun 🙂

22 Nisan 2013

İÇ BAKLALI ENGİNAR

by Evrim Onay

İlkbahar ve sonbaharın en güzel sebzelerinden bir tanesi enginar… Çok fazla yeme alışkanlığımız yoktu eskiden ama son yıllarda rahatlıkla bulabildiğimiz için sıklıkla yapar olduk. En sevdiğim versiyonlarından bir tanesi zeytinyağlı ve iç baklalı olanı… İç baklayı bu aralar taze olarak marketlerde kolaylıkla bulabilirsiniz. Karaciğer dostu ve oldukça sağlıklı olan bu yemeği sizin de sık yapıp yemenizi öneririm. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

sMalzemeler

4 adet enginar (soyulmuş)
500-600 gr. taze iç bakla
1 orta boy kuru soğan
3-4 dal taze soğan
1 dal taze sarımsak veya 3 diş sarımsak
2 adet kırmızı biber
1,5 çay kaşığı şeker
1/2 bardak zeytinyağı
3/4 bardak taze sıkılmış portakal suyu
1/2 bardak su
ayrıca 2 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz
1/2 demet dereotu

Yapılışı

İç baklaları yıkayın ve dış kabuklarını soyun. Enginarların kılçıklarını bir bıçak yardımıyla veya sebze soyacağı ile temizleyin ve yıkayarak küçük küpler şeklinde doğrayın. Pişirene kadar yeniden suya koyun.

Soğanları ve kırmızı biberleri yemeklik doğrayın. Taze soğan ve sarımsağıda 1cm. kalınlığında doğrayın. Tavaya 1/2 bardak yağı koyun. soğanları ekleyin. Şeffaflaşana kadar 3-4 dk. kavurun. Kırmızı biberleri ekleyerek sotelemeye devam edin. Taze soğan ve sarımsağı ekleyin ve karıştırın. Enginarları süzün ve ekleyin. Tuzunu ve şekeri ekleyin.

Portakal suyunu ve 1/2 bardak suyu ekleyin. Enginarları 20 dk. kadar pişirin.

İç baklaları ekleyin ve karıştırın. Gerekirse biraz daha su ekleyin ve eğer küçük ve bezelye gibi taze iseler yaklaşık 18-20 dk. biraz büyük ve daha sert iseler daha önce enginarlara ekleyerek yaklaşık 30-35 dk. kadar daha pişirin.

Ocaktan alarak üzerine 2 yemek kaşığı zeytinyağını gezdirin ve soğumaya bırakın. Soğuyan enginarların üzerini doğranmış dereotu ile süsleyin ve servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

12 Nisan 2013

DÖRT PEYNİRLİ SUFLE

by Evrim Onay

Dört peynirli sufle, hem ızgara et ve balık yemeklerinin yanında servis edeceğiniz lezzetli ve görkemli bir tamamlayıcı, hem de yine kahvaltı ve brunch sofralarınıza damgasını vuracak şık bir ikram… Malzemelerini damak tadınıza ve tercihinize göre çeşitlendirebileceğiniz bu tarif aynı zamanda bayat ekmeklerinizi değerlendirecek bir alternatif olacak. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

1,5 bardak süt
3 yumurta
2 bardak rendelenmiş dilediğiniz çeşitlerde peynir (mozorella, eski kaşar, kekikli sepet peyniri ve tel peyniri)
3 bardak doğranmış bayat ekmek ve lavaş
isteğe bağlı olarak karabiber, çörekotu, , muskat rendesi, keten tohumu, pul biber,kekik, biberiye veya doğranmış taze otlardan eklemeler yapabilir, kahvaltı ve brunch sofranızda tercih edecekseniz sucuk, salam, sosis veya pastırma gibi ek malzemeler kullanabilirsiniz.

Yapılışı

Yumurtaları iyice çırpın. Sütü ekleyin ve karıştırın. Kuru baharatlarını (tercihe bağlı karabiber, çörekotu, muskat rendesi, keten tohumu, pul biber, kekik, biberiye ) ekleyin. Bayat ekmekleri küçük küpler şeklinde doğrayın. Ben bayatlamış lavaş ekmeği (ince) ile bir iki dilim normal ekmeği karıştırdım. Tamamen lavaşla da yapabilirsiniz. Lavaş yerine tortilla kullanacaksanız miktarını daha az kullanmanızı öneririm. Kalın oldukları için tarifteki süt ve yumurta miktarı yetersiz kalacak ve sufleniz kuru olacaktır.

Doğranmış ekmek ve lavaş karışımını sıvı karışıma ekleyin ve iyice karıştırın. Ekmekler süt ve yumurtayı hafif çekerken siz peynirlerinizi hazırlayın. Ben peynir olarak 4 çeşit peynir (mozorella, eski kaşar, kekikli sepet peyniri ve tel peyniri) seçtim ve herbirinden yaklaşık yarım bardak rendeledim ve karıştırdım. Bu sufle olduğu için ve kabarması gerektiği için seçeceğiniz peynirlerin çoğunun eriyen ve sünen peynir türlerinden olmasına özen gösterin. Taze kaşar, parmesan ve dilediğiniz türde beyaz peynir de kullanabilirsiniz.

Rendelenmiş peynirlerinizi ve ıslanmış ekmek içlerinizi yağladığınız bir sufle veya fırın kabına bir kat ekmek içli karışım, bir kat peynirli karışım şeklinde sırayla dizin. Başka malzeme kullanacaksanız (sucuk,salam, pastırma, maydanoz, taze soğan, mantar vb.) Onlarıda aralara serpin. En üst katı peynirle kaplayın ve 180 derecede ısısttığınız fırında yaklaşık 20-25 dk. fırınlayın.

Kabarması için pişme süresince fırının kapağını açmamanız gerekiyor. Güzelce kabaran ve üstü kızaran suflenizi sıcak sıcak servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

02 Nisan 2013

ŞEKERPARE

by Evrim Onay

Yaklaşık 2 hafta önceydi. Televizyonda en sevdiğim ve beni en çok eğlendiren, repliklerini ezbere bildiğimiz favori Türk filmim ŞEKERPARE’yi izledik. Ve sanırım hamileliğimin ilk aşermesini yaşadım. Canım şekerpare istedi :). Allahtan kolay bulunur hatta kolay yapılır birşeydi de ertesi gün yapıp bayıla bayıla yedik. Tabi biz iki kişi olduğumuz için hazırladığım hamurun yarısını derin dondurucuya, şerbetin yarısını da kavanozla buzdolabına kaldırdım. Geçtiğimiz haftasonu da kalan yarısını çözdürerek pişirdim ve tadı ilk yaptığım kadar güzel oldu. Siz sayınıza göre dilerseniz tam ölçü, dilerseniz yarım ölçü yapabilir, dilerseniz de benim yaptığım gibi derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler (24-26 adet için)

250 gr. tereyağı (oda sıcaklığında)
2 adet yumurta (oda sıcaklığında)
½ bardak irmik
¼ bardak pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 bardak fındık unu (iyice dövülmüş fındık)
3,5- 4 bardak un

Üzeri için;

bütün kavrulmamış fındık (24 adet)
1 yumurta sarısı

Şerbeti için;

4 bardak su
3 bardak şeker
8-10 damla limon suyu
vanilya ekstratı

Yapılışı

Ilık olması gerektiği için tatlının önce şerbetini pişirin. Bunun için 3 bardak şekere 4 bardak su ekleyin ve karıştırın. Limon suyunu da ekleyerek 15-20 dk kaynatın. Ocaktan alarak soğumaya bırakın.

Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın. Tatlının hamuru için oda sıcaklığındaki tereyağını, yumurtayı, irmik, pudra şekeri ve fındık ununu karıştırın. Yağ eriyinceye kadar yoğurduğunuz karışıma yavaş yavaş unu ekleyerek karıştırın. Hamurunuz kulak memesi kıvamında gelince 10 dk. kadar dinlendirin ve ceviz büyüklüğünde parçalar koyararak avucunuzda yuvarlayın.

Hafif bastırarak yassılaştırın ve işaret parmağınızla tam ortasında ufak bir çukur açın. Tepsiye dizdiğiniz şekerparelerin üzerine yumurta sarısı sürün ve ortadaki çukurlara birer tane bütün fındık yerleştirin.

Üstü ve altı kızarana kadar pişirin. Ilıyan şerbetin içine 1 tatlı kaşığı vanilya ekstratı dökün ve karıştırın. Ben vanilya aromasını şerbetine eklemeyi tercih ettim. Siz dilerseniz hamuruna bir paket vanilya katabilir. Şerbetini sade kullanabilirsiniz. Hazırladığınız şerbeti fırından çıkan sıcak şekerparelerin üzerine gezdirerek dökün.

Yaklaşık 1 saat dinlendirdikten sonra servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

26 Mart 2013

FIRINDA PATLICANLI KÖFTE

by Evrim Onay

Bu yemeğin asıl adı “Köfteli İslim Kebabı” . İslim kebabının bir kaç farklı çeşiti var. Ben patlıcanları yağda kızartmak yerine az yağda ve teflon tavada çevirerek pişirdim. Biraz daha hafif olduğuna inanıyorum. Orjinalinin dışında bir tarif olduğu için de farklı bir isim vermeyi tercih ettim. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

250-300 gr. kıyma
1 küçük soğan
köfte baharatı (karabiber, kimyon, tuz, kırmızı toz biber)
2 adet kemer patlıcan
4 yemek kaşığı sıvıyağ
2 orta boy domates
1 bardak domates rendesi veya püresi
tuz, karabiber
2 adet sivri biber
kürdan

Yapılışı

Patlıcanları zebra gibi soyun ve boylamasına ince ince dilimleyerek tuzlu suya koyun.

Kıymaya 1 küçük soğanı rendeleyin ve dilediğiniz baharatları katarak iyice yoğurun. Ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak elinizde şekil verin. Tavaya az sıvıyağ koyarak köfteleri kızartın. Kızarttığınız tavayı temizlemeden bir kenara ayırın.

Tuzlu suda beklettiğiniz patlıcanları iyice yıkayın ve kağıt havluyla kurulayın. Tavaya 2 yemek kaşığı sıvıyağı koyun patlıcanların her iki yüzünüde güzelce kızartın. Tüm patlıcanları bu şekilde pişirin. Her seferinde biraz yağ eklemeyi unutmayın.

Domatesleri halka halka, biberleri ise 4 cm uzunluğunda doğrayın. Patlıcanlardan ikişer parça alın ve artı şeklinde üst üste koyun. Ortasına kızarttığınız köfteyi koyarak kenarlarını üste doğru katlayın ve kürdanla tutturarak fırın kabına alın. Üzerine veya altına bir dilim domates ve bir parça biber koyun.

Tüm patlıcan ve köfteleri bu şekilde hazırladıktan sonra köfteleri kızarttığınız tavaya salçaları koyun ve biraz çevirin. Domates rendesi, tercihe bağlı olarak dövülmüş sarımsak ve tuz, karabiber koyun ve pişirin. 1/2 bardak kadar sıcak su ekleyin ve biraz kaynatın.

Pişen sosu patlıcanlı köftelerin üzerine dökün ve fırın kabının üstünü aliminyum folyo ile kapatın.

200 derecede ısınmış fırında yaklaşık 15 dk pişirin ve folyosunu kaldırıp 5 dk. daha pişirin. Dilediğiniz garnitürle (patates püresi veya pilav çeşitleri ile) servis yapın .

Afiyet Olsun 🙂

23 Mart 2013

BOHÇA MANTISI

by Evrim Onay

İşte harika bir haftasonu yemeği daha… Bu mantıda yaratıcılığın sınırı yok. İçine dilediğiniz malzemeyi koyabilir (farklı sebze ve etler, mantar, kaşar vb.), dışına da dilediğiniz sosu yapabilirsiniz (bolonez sos, yoğurt sos, hardal sos vb.). Şekli ve sunumu oldukça şık bu tarifi denemeniz ve beğenmeniz dileğiyle…

Malzemeler (9 -10 adet mantı için)

2 adet yufka
250 gr. orta yağlı kıyma
1 orta boy soğan
1 bardak garnitür- küp doğranmış patates havuç ve bezelye (dondurulmuş veya konserve)
6 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yumurta sarısı
karabiber, kimyon, tuz, kırmızı toz biber
1 yemek kaşığı kurutulmuş sebze karışımı (biber, domates, soğan, kereviz, pırasa ve havuç kurusu )(isteğe bağlı)
1 yemek kaşığı domates salçası
1/2 yemek kaşığı biber salçası

Yapılışı

Kıymayı rengi dönene kadar pişirin. Soğanları yemeklik doğrayın ve kıymaya ekleyin.

2 kaşık sıvıyağ ekleyin. Ben sarımsak ve kurutulmuş acı biberle hazırladığım yağlardan birer kaşık kullandım. Tavsiye ederim yemeklerinize farklı aromalar katmak istediğinizde oldukça pratik oluyor.

Soğanlar şeffaflaşana kadar kavurun. Kurutulmuş sebze ve baharatları koyun. Dondurulmuş veya konserve garnitürü yıkayın ve süzerek kavrulan kıymaya ekleyin. Birlikte biraz kavrulduktan sonra altını kapatın ve soğumaya bırakın.

Yufkanın birini tezgaha yayın. Bir yemek kaşığı sıvıyağı fırça yardımıyla üzerine sürün ve 2. kat yufkayı üzerine serin. 16 veya 18 cm. çapında yuvarlak bir tabak yardımıyla yufkadan daireler kesin (9-10 adet).

Artan kenar parçaları 3-4 cm.lik ince şeritler şeklinde kesin. Kestiğiniz dairelerin ortasına 2 yemek kaşığı kadar kıymalı harçtan koyun.

Dairenin kenarlarını bohça yapar gibi tam ortada toplayın ve kestiğiniz şeritlerden ikisini atkı gibi büzdüğünüz kısma dolayın. Uçlarını bohçaların altına doğru sıkıştırarak tutturun ve fırın tepsisine koyun.

Üzerlerine yumurta sarısı sürün ve herbirinin üzerine 1/4 çay kaşığı kadar tereyağı koyarak 180 derecede ısınmış fırında üzerleri kızarana kadar pişirin.

Üzeri için küçük bir tavaya 3 yemek kaşığı sıvıyağı ve salçaları koyun ve biraz kızdırın. 1/2 bardak su ekleyin ve biraz kaynatarak altını kapatın.

Ayrıca bir kase kadar sarımsaklı yoğurt hazırlayın. Fırından çıkarıp 2-3 dk. dinlendirdiğiniz mantıların üzerine sarımsaklı yoğurt ve domates sostan gezdirin ve kuru nane serperek servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

19 Mart 2013

YAYLA ÇORBASI

by Evrim Onay

Kış geri geldi 🙂 Bitti bitecek derken meteoroloji dondurucu soğuk uyarısı yapıyor. 2 gün sonra bahar bayramını kutlayacağız ama yapacak birşey yok tabi… Soğuk havaların şerefine en sevdiğim kış çorbalarından bir tanesini pişirdim. Siz de yapın son günlerin tadı çıksın. Bol kuru nane ve yanında kızarmış ekmekle gerçekten harika oldu. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

4 bardak et veya tavuk suyu
2 bardak su
½ bardak pirinç
2 yemek kaşığı un
1 yumurta sarısı
1,5 bardak süzme yoğurt
kuru nane, pul biber
3 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı

Pirinci yıkayın ve süzün. 4 bardak et suyuna 2 bardak suyu ekleyin ve kaynatın. Pirinçleri kaynayan suya atın ve hafifi dişe gelene kadar pişirin.

Yumurtanın sarısını unla çırpın ve biraz su ekleyerek kıvamını açın. Yoğurdu biraz sulandırarak kıvamını açın ve yumurtaya un karışımını ekleyerek iyice çırpın. Unun topaklanmaması ve yoğurdun pütürsüz olması gerekiyor. Şayet topaklandıysa tel süzgeçten geçirin. Yoğurdun kesilmemesi için kaynayan çorbanın suyunda azar azar yoğurtlu karışıma ekleyerek karışımı ılıtın ve yoğurtlu karışımı karıştırarak çorbaya katın.

Hafif yoğunlaşan ve pirinçleri pişen çorbanıza tuzunu ekleyin. Sıvıyağı kızdırıp içine nane ekleyin ve çorbanın üzerine dökerek servis yapın. Çorbanızı zenginleştirmek için içerisine haşlanmış nohut, didiklenmiş tavuk veya et ekleyebilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

11 Mart 2013

GÜVEÇTE KURUFASÜLYE

by Evrim Onay

Kış bitiyor. Son günlerini yaşadığımız şu günlerde yetiştirmeye uğraştığım kış yemeklerinden bir tanesi de kuru fasülye… Kuru fasülyenin farklı türleri var ama türü ne olursa olsun pişirme yöntemi hep aynı, değişen tek şey pişme süresi… Bu tarifteki haşlama yöntemi ve kimyon sayesinde eğer yeni mahsul bir fasülyeyse, sindirilme zorluğu ortadan kalkıyor. Şikayetçi olduğunuz bir takım etkilerini yaşamıyorsunuz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

2 bardak kuru fasülye
300-400 gr. kuşbaşı dana veya kuzu eti
2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 büyük kuru soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı kimyon
½ çay kaşığı karabiber
1 bardak doğranmış domates veya domates püresi (rendesi)
kurutulmuş acı biber (tercihe bağlı)

Yapılışı

Fasülyeyi bol suya koyun ve bir gece bekletin. Suda bekleyen fasülyeyi yıkayın ve süzün. Yine bol suya koyarak kaynatın.

Kaynayınca tanelerinin su yüzüne çıktığını göreceksiniz. Biraz daha kaynatın ve altını kapatın. Tüm tanelerin dibe çökmesini bekleyin. Ocağı tekrar yakın ve yeniden kaynatın. Taneleri hafif dişe gelinceye kadar arada altını kapatıp açarak kaynatmaya devam edin. Bu şekilde kaynatmamızın sebebi tüm tanelerinin eşit şekilde haşlanmasını sağlamak.

Dişe gelecek şekilde haşlanan fasülyelerinizi soğuk suyla yıkayın ve süzün.

Yemeğinizi pişirmek için varsa derin toprak bir tencere yoksa normal bir tencere kullanın. Tencereye sıvıyağı koyun kızdırın. Kızan yağa etleri ekleyin ve rengi dönüp kızarana kadar kavurun. Soğanı yemeklik doğrayın ve ete ekleyin. Soğanlar hafif şeffaflaşana kadar soteleyin.

Salçaları ve tereyağı ekleyin ve karıştırın. Fasülyeleri, baharatları ve domates rendesini koyun.

En son üstünü örtecek kadar su ve tercihe göre kurutulmuş acı biberleri ekleyin.Tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte yaklaşık 2 saat kadar fasülyeler pişene kadar pişirin.

Yemek kaynadıkça suyu azalacaktır. Arada kontrol etmeyi ve sıcak su eklemeyi unutmayın. Pişen fasülyenizi tercihen yanında pirinç pilavı ile servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

04 Mart 2013

MOZAİK PASTA

by Evrim Onay

Bisküvi, kakao ve çikolatayla hazırlanan kolay ve lezzetli tatlılardan biridir mozaik pasta… Çoğumuzun olduğu gibi de benim de çocukluğumun en favori tatlısı… Derin dondurucunuzda uzun süre kalan bu kolay kurtarıcı tatlının pek çok farklı tarifi var. İşte benim tarifim;

Malzemeler

200 gr tereyağı
¾ bardak şeker çay bardağı toz şeker
¾ bardak süt çay bardağı süt
½ bardak kakao
500 gr bebe bisküvisi
1 kutu (200 gr) krema
200 gram bitter çikolata
1 bardak fındık unu (veya ince çekilmiş fındık)

Yapılışı

Kremayı küçük bir tencereye koyun ve ısıtın. Kaynamamasına dikkat edin. Çikolatayı küçük parçalara bölün ve sıcak kremaya ekleyin. Altını kapatın ve çikolata iyice eriyene kadar iyice karıştırın. Tereyağı ve şekeri ekleyin karıştırmaya devam edin. Kakaoyu eleyin ve ekleyin. Topaklanmamasına dikkat ederek karıştırın.

Karışımı daha büyük bir kaba alın. Sütü ekleyin ve karıştırın. Bisküvileri elinizle iri iri parçalayın. Karışıma ekleyin. Fındıkları robotta iyice çekin ve ekleyin. İyice karıştırın ve karışımı yaklaşık 1 saat buzdolabında bekletin.

Tezgahın üzerine streç film serin. Soğuyunca yoğunlaşan mozaik pasta karışımını tam ortasına dökün. Her iki tarafından toparlayarak sarın ve rulo haline getirin.

Dondurucuya atın. En az 5-6 saat beklettikten sonra çıkarıp dillimleyerek dilerseniz sade, dilerseniz de farklı soslarla servis yapın.

Afiyet olsun 🙂

Böğürtlenli, vişneli sos için malzemeler;

1 kase dondurulmuş vişne ve böğürtlen
2 bardak vişne suyu
1,5 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı şeker

Yapılışı

Nişastayı tencereye koyun ve 2 yemek kaşığı meyve suyuyla topaklandırmadan iyice açın. şekeri ve kalan meyve suyunu ekleyerek iyice karıştırın ve ocağa koyun. Kaynayana kadar karıştrırın. Kaynadıktan bir kaç dk. sonra dondurulmuş meyveleri ekleyin ve biraz daha kaynatın. Ocağı kapatın. Soğuyunca servis yapın.

02 Mart 2013

HARDAL SOSLU BALIK

by Evrim Onay

Malzemeler

4 parça balık (tercihe göre fileto ve etli bir balık, somon, mezgit, dil vb.)
1 orta boy kuru soğan
1 yemek kaşığı zeytinyağı (bu miktar somon içindir. Farklı balık kullanırsanız yağ oranına göre artırabilirsiniz).
1/2 çay bardağı kırmızı şarap sirkesi (alternatif olarak kırmızı şarap veya balsamik sirke kullanabilirsiniz).
1/2 çay bardağı hardal
1/2 çay kaşığı şeker (bu miktar şarap içindir. Sirke kullanırsanız miktarını artırın).
tuz, karabiber

Yapılışı

Oldukça kolay ve pratik bir yemek. Ben somon kullanmayı tercih ettim, siz fileto olabilen istediğiniz balığı kullanabilirsiniz. Etli balıkları tercih etmenizde fayda var.

Soğanı rendeleyin. Zeytinyağını, sirkeyi,hardalı şekeri, tuzu ve karabiberi ekleyin ve iyice karıştırın.

hardal soslu somon 5

Balıkları bu sosa bulayın ve fırın kabına yerleştirin. Artan sosu balıkların üzerine dökün ve 200 derece ısıttığınız fırında iyice ızarana kadar pişirin. Yanında garnitür ve salatayla servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

26 Şubat 2013

GÖZLEME

by Evrim Onay

Oldukça kolay, lezzetli aynı zamanda pratik ve her an yapabileceğiniz bir tarif bu… Gözleme, istediğiniz her malzemeyle (patatesli, kaşarlı, sucuklu, salamlı, ıspanaklı, kıymalı, beyaz veya lor peynirli vb.) yapabileceğiniz, çocukların da çok sevdiği bir yemek… Elde açması biraz uğraştırıcı olduğu için hazır yufka ile yaptığım bu gözlemeyi en kısa zamanda denemenizi tavsiye ederim. Ben malzeme olarak sucuk ve kaşarı bir arada kullanmayı tercih ettim. Pazar kahvaltımızı şenlendirdi 🙂 Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

2 adet yufka
1 adet parmak sucuk
250 gr rendelenmiş kaşar peyniri
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı

Yufkayı tam veya yarım kullanarak 2 adet yufkadan dilerseniz 2 adet büyük veya 4 adet küçük gözleme hazırlayabilirsiniz. Tercih sizin… Sucuğu soyun ve ince küpler şeklinde doğrayın. Kaşar peynirini rendeleyin.

Yufkanızı tezgahın üzerine yayın. Sucuk ve kaşar peynirinin yarısını (büyük gözleme için) veya dörtte birini (küçük gözleme için) yufkanın tam ortasına koyun. Yufkanın üst ve altta kalan parçalarını içe doğru katlayın. İçindeki malzemelerin dağılmamasına dikkat ederek altta kalan yüzünü üste çevirin ve bu kez sağ ve solda kalan kısımları içe doğru katlayın.

Gözlemenizi pişirmeniz için yapışmayan (teflon) düz bir tavaya ihtiyacınız olacak. Tavaya 1 yemek kaşığı sıvıyağı koyn ve kızdırın. Gözlemeyi tavaya koyun ve bir yüzü kızarana kadar bekleyin. Gözlemenin üstte kalan kısmını da yağlayın ve ters çevirerek diğer yüzünü de kızarana kadar pişirin. İçinin tam pişmesi için gözlemeyi kısık ateşte ve biraz uzun sürede pişirmenizde fayda var. Harlı ateşte dışı hemen yanıp içi çiğ kalabilir.

Ayrıca üstünü bir kapakla kapatmanızı tavsiye ederim. Her iki tarafı altın sarısı renk alana kadar pişirdiğiniz gözlemelerinizi sıcak sıcak servis yapın. Gözlemelerinizi pişirmeden arasına yağlı kağıt veya buzdolabı poşeti koyarak derin dondurucuda saklayabilir. Yine aynı yöntemle (ağzı kapalı ve kısık ateşte) çözdürmeye gerek kalmadan istediğiniz zaman pişirebilirsiniz.

Afiyet olsun:)

19 Şubat 2013

KUZU YAHNİ

by Evrim Onay

Malzemeler

4 parça kuzu gerdan veya 500gr. kuzu parça et
1 büyük havuç
1 büyük soğan
5-6 adet sivri biber
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1,5 bardak rendelenmiş domates veya domates püresi
Tuz, karabiber, kekik, pul biber

Yapılışı

Bu yemek için, normal tencerede pişmesi oldukça uzun süreceğinden düdüklü tencere kullanmanızı öneririm. Tencerenize sıvıyağı koyun kızdırın. Oda sıcaklığında olan etlerinizi kızgın tencereye koyun ve sulandırmadan her iki yüzünüde 5dk. kızartın (mühürleyin).

Soğanı iri küpler şeklinde doğrayın. Havucu soyun ve halka halka dilimleyin. İki tarafıda kızaran etlere havuçları ekleyin ve soteleyin. Havuçlar hafif kavrulunca soğanları ekleyin ve sotelemeye devam edin. En son doğradığınız biberleri ekleyin. Tüm malzemeleri bir süre daha soteledikten sonra domates püresini ve baharatlarını ekleyin. Yarım bardak su koyun ve tencerenizin kapağını kapatın.

25-30 dk. pişirdikten sonra yanında pilavla servis yapın. Kuzu eti sevmiyorsanız bu yemeği pişirme süresini artırarak dana eti ile de yapabilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

15 Şubat 2013

MUHAMMARA

by Evrim Onay

Orijini Suriye ve Halep Mutfağı olan Muhammara’nın adı da memleketinden geliyor. Arapça’da “Mhammara” kelimesi kızarmak, kırmızılaşmak anlamına geliyor. Ülkemizde de özellikle Antep ve Adana mutfağında aynı isimle anılması bu sebepten… İç Anadoluya doğru yaklaştıkça Acuka veya Acıka adını alan bu ezmeyi kahvaltı da dahil olma üzere her öğünde kullanabilmeniz mümkün. Dilerseniz ekmeğe sürerek dilerseniz de ezme şeklinde servis yapın, bu ezmeyi çok seveceğinize eminim. İşte tarifi;

Malzemeler

2 bardak ceviz
2 dilim bayat ekmek
7-8 diş dövülmüş sarımsak
4 yemek kaşığı biber salçası
3 yemek kaşığı domates salçası
1/2 su bardağı su
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı kekik
4 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
1 çay kaşığı karabiber
1,5 çay kaşığı kimyon
2 tatlı kaşığı toz kişniş

Yapılışı

Bu ezmeyi yapmak için bir mutfak robotuna ihtiyacınız olacak. Eğer mutfak robotunuz yoksa büyük bir havanda da yapabilirsiniz. Cevizleri robotunuza koyun ve püre olana kadar çekin. Bayat ekmeği ekleyin iyice ufalanana kadar çevirin. Salçaları ve sarımsağı ekleyin karıştırmaya devam edin.

Son olarak zeytinyağını, suyu ve baharatlarını ekleyerek macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Benim kullandığım salçalar tuzlu olduğu için ekstra tuz eklemedim. Sizin salçalarınız tuzsuzsa, tadına bakarak tuz ekleyebilirsiniz.

İyice karıştığından emin olduğunuz ezmenizi servis tabağına alın. Üzerine biraz zeytinyağı gezdirerek veya ekmeklerin üzerine sürerek dilediğiniz gibi servis yapabilirsiniz. Ezmenizin fazla gelen kısmını cam bir kavanoza koyun ve üzerine zeytinyağı gezdirerek ağzını sıkıca kapatın. Bu şekilde buzdolabında 15-20 gün bozulmadan muhafaza edebilirsiniz.

Afiyet Olsun 🙂

09 Şubat 2013

HAŞHAŞLI MERCİMEKLİ BÖREK

by Evrim Onay

Çıtır çıtır harika bir börek tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle… Tarifimizin orjinalinde iç malzeme olarak yeşil mercimek var. Siz farklı malzemeler kullanarak da yapabilirsiniz. Yalnız çıtır çıtır olabilmesi için suyunu bırakmayan ve hamurunu yumuşatmayan bir malzeme olmalı… Haşhaş ezmesinden daha önce kurabiye tarifimde söz etmiştim. Haşhaş ezmesini Hüsamettin Babam Denizli-Çivril’den özel olarak getiriyor bize… Siyah haşhaş tohumları çekilerek yapılan bu ezmenin aynısını bulmanız biraz zor. Pazarlarda yöresel ürünler satılan tezgahlarda bulabileceğiniz gibi, market veya aktardan aldığınız her türlü haşhaş ezmesini kullanabilirsiniz. Pişirmeden derin dondurucuda yaklaşık 1 yıl saklayabileceğiniz bu böreği, çözülmesini beklemeden dondurucudan çıkarır çıkarmaz yumurta sarısı sürüp hemen fırına atın ve pişirin. Ani gelen misafirleriniz için de harika ve kolay bir sunum olacaktır. Keyifle pişirin…

Malzemeler (48 adet)

1 kg yufka (6 adet)
500 gr. yeşil mercimek
1 orta boy patates
1 orta boy havuç
1 büyük boy kuru soğan
1 su bardağı haşhaş ezmesi
1,5 su bardağı sıvıyağ
tuz, karabiber
yumurta sarısı

Yapılışı

Böreğinizin içini hazırlamadan önce mercimeği bol suda yıkayın ve haşlayın. Mercimeklerinizin kararmaması için, haşlarken üzerine çıkan siyah köpüklerini mutlaka alın. Haşlanan mercimeklerinizi süzerek bir kenara alın. Soğanı yemeklik doğrayın. Yarım bardak sıvıyağı tavanıza koyun ve soğanları soteleyin. Hafif pembeleşen soğanlarınıza mercimekleri ekleyin. Havuç ve patatesi soyun ve rendeleyin. Sularını avucunuzda sıkarak mercimeklere ekleyin. Tuz ve karabiberi ekleyin ve tüm malzemeleri havuç ve patatesi öldürene kadar soteleyin. Daha sonra ocaktan alın ve soğumaya bırakın.

Böreğin harcı için; 1 bardak haşhaş ezmesini 1 bardak sıvıyağ ile iyice karıştırın. Geniş bir tezgah veya masanın üzerine bir yufkayı açın, haşhaş ezmeli harçtan 2-3 yemek kaşığı yufkanın üzerine gezdirerek dökün ve bir fırça yardımıyla veya elinizle yufkanın her yerine gelecek şekilde, parçalamamaya dikkat ederek sürün. 2. kat yufkayı üstüne koyun ve 1-2 yemek kaşığı kadar da bu kata sürün.

Hazırladığınız 2 kat yufkayı sigara böreği gibi önce ikiye, sonra dörde, sonrada her bir parçayı yine dörde bölerek toplam 16 eşit (üçgen) parçaya bölün. Her parçanın kenarına mercimekli içten 1 yemek kaşığı dolusu koyun ve sigara böreği sarar gibi, kenarlarını içe doğru bükün ve yuvarlayarak sarın. Bu şekilde tüm yufkalar bitene kadar böreklerinizi sarın.

Fırın tepsisine dizdiğiniz böreklerin üzerine yumurta sarısı sürün ve 180 dereceye ayarladığınız fırına atın. Üzerleri kızarana kadar pişirin. 10 dk. dinlendirin ve servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

28 Ocak 2013

KÖK ISPANAK

by Evrim Onay

Bugün sizlerle kış sebzelerinin en çok tercih edilenlerinden biri olan ıspanağın, yalnız kök kısımlarından yapılan bir yemeği paylaşmak istiyorum. Tarif yine bizim oralardan… Yemeğimizin adı ise “Ispanak Başı” veya “Kök Ispanak” yemeği diye biliniyor. Nohutlu ve yeşil mercimekli hem de tercihinize göre kıymalı yapabileceğiniz bu ekşili yemek, besin değeri açısından da oldukça zengin… Çoğunlukla Migroslarda gördüğüm kök ıspanağı, 500 gr. lık paketlerde ayıklanmış olarak bulabilmeniz mümkün… Eğer bulamazsanız ıspanağın yalnız kök kısımlarını keserek de kullanabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta kök kısımlarının birleşik halde olması. Birleşik durumdaki kökleri yaklaşık 3-4 cm pay bırakarak kesmeniz yeterli olacaktır. Miktarın bu yemek için yaklaşık 500gr. kadar olması gerekiyor. Yanında bulgur pilavı ve cacıkla hem besleyici hem de lezzetli bir öğün olacaktır. Yine keyifle pişirmeniz ve beğenmeniz dileğiyle…

Malzemeler

300 gr. kıyma (tercihe bağlı)
1 yemek kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
sıvıyağ
1 büyük kuru soğan
1 bardak (cup) domates püresi
500 gr. kök ıspanak
1 bardak (cup) haşlanmış yeşil mercimek
1/2 bardak (cup) haşlanmış nohut
1 yemek kaşığı cin narı ekşisi (çiftlikten) veya 1/2 limon suyu

Yapılışı

Kök ıspanakları yıkayın ve bir süre sirkeli suda beklettikten sonra iyice durulayın. Tencereye sıvı yağı koyun, kıymalı yapacaksanız önce kıymayı koyarak rengi dönene kadar soteleyin. Daha sonra soğanları ekleyin. Kıymasız yapacaksanız yemeğinize soğanlarınızı soteleyerek başlayın. Domates ve biber salçasını ekleyin ve karıştırın.

Ispanak köklerini ekleyin ve bir bardak kadar sıcak su ekleyin. Tencerenizin kapağını kapatarak pişmeye bırakın. Pişmesine yakın, haşlanmış mercimek, nohut ve cin narı ekşisini veya limon suyunu ekleyin.

Cin narı ekşisi çiftlikten aldığım ilk ürünlerden bir tanesi ve yaklaşık 2 yıldır kullanıyorum. Diğer nar ekşilerinden farkı oldukça ekşi olması… Piyasada satılan nar ekşilerine glükoz şurubu veya şeker katıldığı için ekşili yemeklerde kullanmayı uygun bulmuyorum. Sağlık açısındanda oldukça zararlı… Ekşi bir nar ekşiniz yoksa limon suyu kullanın. Ekşisini ekledikten sonra yemeğinizin suyunu kontrol edin ve gerekirse su takviyesi yapın. Yemeğiniz ne çok sulu ne de susuz olmalıdır. O sebeple ara ara suyunu ayarlamanız iyi olacaktır. Ispanaklar, nohut ve mercimek pişince yemeğinizi ateşten alın ve 10 dk. dinlendirip, pul biberle süsleyerek servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

21 Ocak 2013

LAZANYA BOLONEZ

by Evrim Onay

İtalyan mutfağının bir başka yıldızı da lazanya… Pek çok çeşiti yapılabiliyor. Ben kıymalı yani Bolonez Soslu olanını tercih ettim. Makarnada kullandığım iki markadan biri olan Barilla’nın önceden haşlanmayan lazanyasını kullandım ve gerçekten güzel oldu. Aslında beşamel sos kullanılan yemekler bize biraz ağır geliyor. O sebeple genellikle yağsız veya yarım yağlı süt kullanarak yapmayı ve olabildiğince az sos kullanmayı tercih ediyorum. Normalde daha kalın olan lazanyayı da bu sebeple biraz ince yapmayı tercih ettim (6 yaprak kullandım). İnce olmasına ramen bir dilimi bile doyurucu oldu. Siz daha kalın yapmayı tercih ederseniz beşamel sosu tarifin iki katı ölçü ile yapabilir, kıymayı 400 gr. kullanabilir ve lazanyayı da 10-12 yaprağa kadar artırabilirsiniz. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler

Lazanya İçin:

6-8 yaprak Barilla lazanya
Rendelenmiş Parmesan peyniri
Rendelenmiş Kaşar peyniri
Bolonez Sos
Beşamel Sos

Bolonez Sos İçin:

300 gr. kıyma (200 gr. dana ve 100 gr. kuzu kıyma, tercihen elde çekilmiş)
1 yemek kaşığı Tereyağ-30 gr.
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet kereviz sapı
1 küçük boy havuç
1 orta boy kuru soğan
1 bardak (cup) domates püresi
2 yemek kaşığı kırmızı şarap
1 tatlı kaşığı domates salçası
Kurutulmuş fesleğen, biberiye ve kekik
Karabiber ve tuz

Beşamel Sos İçin:

1 bardak (cup) süt -250 ml.
1/2 yemek kaşığı Tereyağ-30 gr.
1 yemek kaşığından biraz az un-20 gr
Muskat cevizi
Tuz
Karabiber

Yapılışı

Bolonez sos için; soğanı, kereviz sapını ve havuçları küçük küpler şeklinde doğrayın. Zeytinyağı tavaya koyun ve hafifçe kızdırın. Soğanı, havucu ve kereviz sapını ekleyerek soteleyin.

Kıymayı ekleyin, renk değiştirmeye başladığında domates püresi ve salçayı ekleyin. Kırmızı şarabı ilave edin. Buharlaşıncaya kadar kısık ateşte pişirin. Baharatlarını ekleyerek birkaç dakika daha pişirin.

Tereyağı ve kaynamış su ekleyerek altını iyice kısın ve suyunu çekene kadar kaynamaya bırakın. Bolonez sosun orjinalinde, bu aşamada, kaynamış su yerine sebze suyu kullanılıyor ve su ekleme ve çektirme işlemi kısık ateşte ortalama 1-2 saat kadar sürüyor. Sebze suyu; soğan, kereviz sapı, havuç ve maydanoz saplarının kaynatılıp süzülmesiyle hazırlanıyor. Hem sosta hem de sebze suyunda kereviz ve havuç olması havuç ve kereviz tadının baskın olmasına sebep oluyor. Ben bu baskınlığı sevmediğim için sebze suyu yerine kaynamış su kullanmayı tercih ettim. Eğer siz severseniz ve vaktiniz varsa önce sebze suyunu hazırlayabilir, sosu da bu suyu kullanarak yapabilirsiniz.

Beşamel sos için; tereyağını eritin, unu ekleyerek rengi hafif dönene kadar kavurun. Diğer yanda sütü kaynatın. Kaynamış sütü azar azar una ilave edip topaklanmaması için sürekli karıştırın. Bir tutam rendelenmiş muskat cevizi, tuz ve karabiber ekleyerek tatlandırın. Biraz kaynayınca altını kapatın.

Lazanya için; 20cm boyutunda kare veya dikdörtgen bir tepsi veya borcam kullanabilirsiniz. Tepsinizi yağlayın. En alta yarım kepçe beşamel sos dökün. Üzerine 2 adet lazanya yaprağını yerleştirin. Lazanyaların üzerine yine bir kepçe beşamel sosu dökün ve üstünü örtecek şekilde yayın. Beşamel sosun üzerine iki kaşık bolonez sos ekleyin ve onuda yayın.Bir tutam kaşar ve parmesan peyniri serpin.

Bu şekilde malzemeleriniz bitene kadar lazanya, beşamel sos, bolonez sos, peynir sırasıyla dizmeye devam edin. En üst kata lazanyaların üzerine yalnız beşamel sos koyun ve üstünü bol peynirle süsleyin.

Hazırladığınız lazanyayı önceden ısıtılmış 200-220 derece fırında 20 dakika pişirin. Servis yapmadan önce 10 dakika dinlendirin.

Afiyet Olsun 🙂

14 Ocak 2013

GÜVEÇTE KAŞARLI KÖFTE

by Evrim Onay

Hepimiz yemeğe misafir geleceği zaman sıcak yemek olarak ne ikram etsek diye düşünür, sonuçta yanında pilav veya garnitürle bir et yemeğinde karar kılarız. En pratik ve kolay olanı da fırında pişirilenleridir. Çünkü misafirleriniz başlangıçları yerken sizde onlara eşlik edebilir, bir yandan da fırındaki yemeğinizin pişmesini sağlayabilirsiniz. Bu yemek benim en favori misafir yemeklerimden bir tanesi… Ön hazırlığını önceden yapabileceğiniz ve yalnızca 15 dk. da fırınlayarak servis yapabileceğiniz bir yemek… Hem görüntü hem de lezzet açısından da oldukça tatminkar… Keyif dolu sofralar kurmanız dileğiyle…

Malzemeler (4 Kişilik)

600 gr. köftelik kıyma
1 orta boy soğan
kimyon, karabiber, tuz, kırmızı biber
3-4 yemek kaşığı sıvıyağ
1 bardak (cup) rendelenmiş domates veya domates püresi
5-6 diş dövülmüş sarımsak
1 adet kırmızı biber
2 adet yeşil biber
1 bardak (cup) rendelenmiş kaşar peyniri

Yapılışı

Ben bu yemek için birer porsiyonluk küçük toprak güveç kaplarından kullandım. Böylece hem herkese tek tek servis yapabilme şansım oldu, hem de yemeğin sıcak sıcak yenmesini sağlamış oldum . Siz dilerseniz bir büyük güveç kabında yapabilir ve yemeği ortadan servis yapabilirsiniz. Soğanı soyun ve rendeleyin. Köftelik kıymaya soğanı ve baharatları ekleyerek iyice yoğurarak buzdolabında 30 dk. kadar bekletin.

Köfteden bilye büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın. Tavaya sıvıyağı koyun ve ısıtın. Güveç kaplarınızı hazırlayın. Köfteleri her tarafı kızarana kadar pişirin ve güveçlere alın.

Biberleri ince ince doğrayın, köfteleri pişirdiğiniz tavaya atarak soteleyin ve köftelerin üzerine yayın.

Köfte ve biberlerin piştiği tavaya dövülmüş sarımsakları ve rendelenmiş domatesleri koyun. Yaklaşık 5-6 dk. kadar kaynatın. Karabiber ve tuz ekleyin.

Pişen domatesi güveç kaplarına bölüştürün. Güveçleri 200 °C ye ayarladığınız fırında 10 dk. pişirin. Üzerlerine kaşar peynirini ekleyin ve peynirler eriyip kızarınca sıcak sıcak servis yapın.

Afiyet olsun 🙂

09 Ocak 2013

TAVUKLU NOHUTLU PİLAV

by Evrim Onay

Malzemeler

2 bardak (cup) pilavlık pirinç
2 bardak (cup) tavuk suyu
1 bardak (cup ) haşlanmış nohut
1/2 bardak (cup) haşlanmış tavuk eti
1 yemek kaşığı tereyağ
2 yemek kaşığı sıvıyağ
tuz

Yapılışı

Pirinci 1-2 saat önceden tuzlu ılık suyla ıslatın. Eğer pilavı pirinci ıslatmadan yapacaksanız tavuk suyunu 2 bardak yerine 3 bardak (bire, bir buçuk oranında) kullanın. Pirinçleri bol suyla, suyu şeffaf akana kadar yıkayın. Pilav tencerenize sıvıyağı ve tereyağını koyun.

Yağ eriyince, yıkanıp süzülen pirinçleri ekleyin ve pirinçler şeffaflaşana kadar karıştırarak kavurun. Kavrulan pirinçlere haşlanmış nohutu ekleyin ve karıştırdıktan sonra sıcak tavuk suyunu ekleyin.

Haşlanmış tavuk etlerini didikleyin. Pilav suyunu hafif çekince tavuk etlerini ortasına yerleştirin ve pişirmeye devam edin.

Pirinçler suyu tamamen çekince ocağınızı kapatın ve 5-10 dk. dinlendirdikten sonra tavukları pilavın üzerine koyarak veya pilava karıştırarak servis yapın.

nohutlu pilav 25

Afiyet Olsun:)

05 Ocak 2013

PASTIRMALI KAŞARLI OMLET

by Evrim Onay

Kahvaltı ve brunchlarımızın en lezzetli çeşitlerinden bir tanesi omlet… Pek çok malzemeyle yapabileceğiniz omleti bu sefer pastırmalı ve kaşarlı yapmayı tercih ettim. Keyifle pişirmeniz dileğiyle…

Malzemeler (2 Kişilik)

4 adet yumurta
10 dilim pastırma
1/2 bardak rendelenmiş kaşar peyniri
1 tatlı kaşığı tereyağ

Yapılışı

Ben omlette kullandığım pastırmayı çemensiz olanlardan seçtim. Siz dilediğinizi kullanabilir, pastırma yerine salam veya jambonla da yapabilirsiniz. Ayrıca kişi başına 2 adet yumurta ile yapacağınız omletin miktarını dilediğiniz kadar azaltıp çoğaltabilirsiniz. Tabi kişi sayısı arttıkça kullanacağınız tavanın da boyunu büyütmeyi unutmayın. Tava demişken, bu omlet için mutlaka yapışmayan bir tava kullanmanız gerekiyor. Yapılışı şöyle; tavaya tereyağının yarısını koyun ve pastırmaları biraz pişirerek bir kenara ayırın. Yumurtaları bir kaseye kırın ve iyice çırpın. Kalan tereyağını tavaya koyun ve tavanın her tarafında gezdirerek eritin. Çırpılmış yumurtayı tavaya dökün ve iyice yayılmasını sağlayın. Tavanızın ağzına bir kapak örtün.

Yumurtalar pişince yumurtanın yarısına pastırma ve kaşarı dizin ve bir spatula yardımıyla yumurtayı ortasından pastırma ve kaşarların üstüne doğru katlayın.

Her iki tarafı da kızardıktan ve kaşar eridikten sonra sıcak sıcak servis yapın.

Afiyet Olsun 🙂

02 Ocak 2013

EKŞİLİ NOHUTLU PIRASA

by Evrim Onay

Kış sebzeleri ailesinin en önemli üyelerinden biridir pırasa… Zeytinyağlısı, etlisi, böreği, dolması, pilavı pek çok tarifte karşımıza çıkan bir sebze… İçerdiği potasyum, demir, kalsiyum mineralleri ve özellikle yüksek oranda lifli olması nedeniyle önemli bir sebze… Tarif ise yine bizim oralardan… Ekşili, nohutlu ve etli bir pırasa yemeği… Beğeneceğinizi umuyorum.

Malzemeler

750 gr. pırasa
300 gr. kuşbaşı et
1 bardak haşlanmış nohut
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı limon suyu
2-3 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı

Pırasaları ayıklayıp yıkayın ve beyaz kısımlarını yaklaşık 4 cm. uzunluğunda doğrayın. Soğanı soyun ve küp küp doğrayın. Tencereye etinizi koyun ve rengi dönene kadar pişirin. Sıvıyağı ve doğranmış soğanları ekleyin ve sotelemeye devam edin. Salçaları koyarak karıştırın.

Pırasaları da ekleyin ve sotelemeye devam edin. Pırasaların üzerini örtecek kadar sıcak su koyun ve limon suyunu da ekleyerek pişmeye bırakın. Pırasalar pişince haşlanmış nohutu ekleyin. 5dk. daha kaynatın ve tercihen yanında bulgur pilavıyla servis yapın.

Yemeğinizin pişme süresini azaltmak için düdüklü tencerede de pişirebilirsiniz. Tercihiniz bu yönde olursa, sebze ayarı veya 1. kademede yaklaşık 10-12 dk. pişirmek yeterli oluyor. Nohutunu yine piştikten sonra ekleyerek kapağını kapatmadan 5 dk.daha pişirin.

Afiyet Olsun 🙂

27 Aralık 2012

FIRINDA SEBZELİ HİNDİ

by Evrim Onay

Yılbaşı yaklaşıyor. Yılbaşı yemeği denince ilk akla gelen şey hindi. Eskiden yalnız yılbaşında alabildiğimiz hindi, son 5-6 yıldır market raflarında da kolayca ulaşabildiğimiz, tadını oldukça sevdiğim bir et türü… Kümes hayvanı olmasına rağmen rengi ve tadı kırmızı ete benziyor hem de kırmızı ete göre daha hesaplı… Biz 2 kişi olduğumuz için bütün hindi yerine hindi but kullandım. Siz kişi sayısına göre bütün hindi de tercih edebilirsiniz. Keyifle pişirin… Sağlıklı, huzurlu, mutlu, güzel bir yıl olsun… Mutfağınız mutluluk ve bereketle dolsun…

Malzemeler (3-4 Kişilik)

1 adet Hindi But
1 yemek kaşığı Djon Hardalı
1 tatlı kaşığı Bal
3-4 yemek kaşığı soya sosu
1 yemek kaşığı kırmızı toz biber
4-5 diş sarımsak

Taze Patates (ince kabuklu)
Brokoli
Karnabahar
Yeşil Biber
Kırmızı Biber
Soğan
Zeytinyağı
Tuz, Karabiber

Yapılışı

Tercihinize göre hindi budunu veya bütün hindiyi yaklaşık 15-20 dk. haşlayın ve süzün. Sarımsağı dövün. Hardalı, balı sarımsağı soya sosunu ve kırmızı biberi karıştırın ve yoğun bir sos elde edin. Haşladığınız hindiyi bu sosa iyice bulayın ve buzdolabına koyarak yarım gün bekletin. Hindiyi önceden haşlamak istemezseniz güzel pişmesi için fırın torbasında da pişirebilirsiniz. Şayet bu yolu tercih edecekseniz, çiğ hindiyi hazırladığınız sosa iyice bulayın ve bir gece buzdolabında bekletin.

Sebzeleri dilediğiniz miktarda doğrayarak tepsinize dizin ve üzerine zeytinyağı ve dilediğiniz baharatı serperek tatlandırın. Haşlanmış ve sosa bulanmış hindinizi sebzelerin üzerine yerleştirin. Tepsinizin üstünü bir kat yağlı kağıt ve aliminyum folyo ile iyice kapatın.

Bu şekilde 180°C fırında 40-45 dk. pişirin. Folyoyu kaldırarak, fırının derecesini 200°Cye yükseltin. Hindinin ve sebzelerin her tarafı kızarana kadar yaklaşık 30 dk. pişirin. Hindiyi fırın torbasında pişirmeyi tercih ettiyseniz üzerindeki talimata uyarak hindiyi ayrı sebzeleri ayrı pişirin.

Mutlu Yıllar… Afiyet Olsun 🙂

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Bunu paylaş:

Yapılışı:

Bunu paylaş:

Malzemeler:

Yapılışı:

Bunu paylaş:

Bunu paylaş:

Malzemeler:

Üzeri için:

Yapılışı:

Bunu paylaş:

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Yapılışı

Bunu paylaş:

ET (KEMİK) SUYU

Malzemeler

Yapılışı

SEBZE ÇORBASI

KIŞ SEBZELERİ ÇORBASI

Malzemeler

Yapılışı

YAZ SEBZELERİ ÇORBASI

Malzemeler

Yapılışı

SÜTLÜ KABAK ÇORBASI

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler (ortalama 3000 ml harç için)

Yapılışı

Bunu paylaş:

KURU MEYVE PÜRESİ

Malzemeler

Yapılışı

TAZE MEYVE PÜRESİ

ŞEKERSİZ KEÇİBOYNUZLU VEYA KAYISILI MUHALLEBİ

Malzemeler

Yapılışı

SAHLEPLİ ŞEKERSİZ MUHALEBİ

Malzemeler

Yapılışı

* TOZ TAHIL KARIŞIMI (1 yaşından itibaren)

Malzemeler

Yapılışı

ÖRNEK KAHVALTI

Malzemeler

Hazırlanışı

ÖRNEK ARA ÖĞÜN

Malzemeler

Hazırlanışı

Bunu paylaş:

Tavuk Kavurma için Malzemeler

Domatesli Pilav için Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş:

Bunu paylaş:

Malzemeler

Yapılışı

Bunu paylaş: